Bebek İsimleri Listesi - S ve Ş Harfi İle Başlayanlar

S ve Ş Harfi ile başlayan bebek isim listesi
02 Ekim 2023 Pazartesi - 00:06 (1 Yıl önce)

İsim Cinsiyet Köken Anlamı
Sûzülay Erkek Türkçe Gökte süzülen ay
Saad Erkek Arapça Mutluluk, kutluluk
Saadeddin Erkek Arapça Dinin uğurlu ve kutlu kişisi. - Türk dil kuralı açısından "d/l" olarak kullanılır
Saadet Erkek Arapça Mutluluk, kutluluk, bahtiyarlık
Saba Erkek Arapça Gündoğusundan esen hafif rüzgar. Türk müziğinin en eski makamlarından
Sabah Erkek Arapça Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı
Sabahaddin Erkek Arapça Dinin güzelliği. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
Sabahat Erkek Arapça Güzellik, letafet
Sabahattin Erkek Arapça Güzellik
Sabahnur Erkek Arapça Sabah ışığı, aydınlığı
Şaban Erkek Arapça 1. Aralık, fasıla. 2. Hicri, Kameri ayların sekizincisi, üç ayların ikinci ayı.
Sabbar Erkek Arapça 1. Çok sabırlı. 2. Atlas çiçeği.
Şabeddin Erkek Arapça Din topluluğu, cemaati. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Sabi Erkek Arapça Yedinci
Sabia Erkek Arapça (bkz. Sabi)
Sabih Erkek Arapça Güzel, şirin
Sabiha Erkek Arapça Güzel, latif, şirin
Sabihat Erkek Arapça 1. Gemiler. 2. Yıldızlar. 3 İmanlıların ruhları.
Sabikun Erkek Arapça Hayırda ileri giden anlamını taşımaktadır.
Sabir Erkek Arapça 1. Sabreden, tahammül eden, Katlanan sabırlı. 2. Acele etmeyen.
Sabire Erkek Arapça (bkz. Sabır)
Sabit Erkek Arapça 1. Değişmeyen, kımıldamayan. 2. Kanıtlanmış, anlaşılmış.
Sabite Erkek Arapça 1. Hareket etmeyen yıldız, gezegen olmayan yıldız. 2. Matematik formülünde değeri değişmeyen miktar.
Sabiye Erkek Arapça Küçük kız çocuğu, küçük kız
Sabri Erkek Arapça Sabırla ilgili, sabra ilişkin
Sabrinnisa Erkek Arapça Kadınların sabırlısı
Sabriye Erkek Arapça (bkz. Sabri)
Saçı Erkek Türkçe Düğün armağanı. Gelinin başına saçılan şeker, arpa, para gibi şeyler
Sacid Erkek Arapça Secde eden, alnını yere koyan
Sacide Erkek Arapça (bkz. Sacid)
Sacit Erkek Arapça Secdeye varan, ibadet eden
SaD Erkek Arapça Kutlu, uğurlu. İyilik, kuvvetlilik. Ashab isimlerinden, Sad b. Ebi Vakkas. Aşere-i Mübeşşere (Cennetle müjdelenmiş olanlar) dandır
Sada Erkek Arapça Ses, yankı
Şadab Erkek Farsça Suya kanmış, sulu, taze
Sadak Erkek Türkçe 1. Ok koymaya yarayan meşin torba. 2. Sabah yeli.
Sadakat Erkek Arapça Dostluk, içten bağlılık, doğruluk, vefalılık.
Şadan Erkek Farsça Keyifli, neşeli, sevinçli
Sadberk Erkek Farsça 1. Yüz yapraklı, katmerli. 2. Katmerli bir gül türü.
Sadeddin Erkek Arapça (bkz. Saadeddin)
Sadedil Erkek Farsça 1. Temiz yürekli. 2. Saf, bön.
Sadegül Erkek Farsça Bir gül kadar sade, temiz ve güzel
Saderu Erkek Farsça Genç delikanlı
Sadettin Erkek Arapça Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
Sadeyn Erkek Arapça 1. "İki uğurlular". 2. Venüs (Zühre) ile Jüpiter (Müşteri) gezegenleri.
Sadi Erkek Arapça Mutlulukla, uğurla ilgili, uğurlu
Şadi Erkek Farsça Sevinç, mutluluk
Sadık Erkek Arapça Doğru gerçek hakiki, yalan olmayan, sahte olmayan. Sadakatli, samimi, bağlı
Sadıka Erkek Arapça (bkz. Sadık)
Sadır Erkek Arapça Hayrette kalan, şaşıran
Sadıray Erkek Arapça (bkz. Sadır)
Sadis Erkek Arapça Altıncı
Sadiye Erkek Arapça (bkz. Sadi)
Şadiye Erkek Arapça 1. Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. 2. Güzel sesle şarkı okuyan, şiir söyleyen.
Şadkam Erkek Farsça Çok sevinçli
Şadnak Erkek Farsça Gönlü memnun
Sadreddin Erkek Arapça Dinin önderi, başı, ileri kişisi
Sadri Erkek Arapça 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Anneye nisbetle çocuk.
Sadriye Erkek Arapça (bkz. Sadri)
Sadullah Erkek Arapça Tanrının kullu, talihli kıldığı kimse
Şaduman Erkek Arapça Sevinçli, neşeli, memnun
Sadun Erkek Arapça Mübarek, kutlu, uğurlu
Safa Erkek Arapça 1. Üzüntü ve kederden uzak olma, endişesizlik, rahat huzur, iç ferahlığı. 2. Eğlence. 3. Saflık, berraklık.
Şafak Erkek Arapça Güneş doğmadan az önce ufukta beliren aydınlık
Şafakgün Erkek Arapça Şafak renkli, kızıl
Şafaknur Erkek Arapça Şafak aydınlığı
Safbeste Erkek Farsça Saf bağlanmış, sıra sıra dizilmiş
Safder Erkek Arapça Düşman saflarını yaran, yiğit
Safer Erkek Arapça l. Hicri takvimde ikinci ay, sefer. 2. Temiz yürekli, dürüst kimse.
Safevi Erkek Arapça Safı adındaki kimsenin soyundan olan, Fars hükümdarı Şah İsmailin soyu
Saffet Erkek Arapça Saflık, temizlik, arılık, (bkz. Safvet)
Safi Erkek Arapça 1. Katışıksız, katıksız, halis, temiz. 2. Yalnız, sadece, sırf. 3. Kesintilerden sonra kalan kısım, net.
Şafi Erkek Arapça 1. Suçlunun bağışlanması için araya girip yalvaran kimse. 2. İyileştiren, şifa veren. 3. İnandırıcı, inandıran.
Safigül Erkek Farsça Gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz
Safih Erkek Arapça 1. Gökyüzü. 2. Yassı ve düz halde bulunan şey.
Safiha Erkek Arapça Yassı düz ve geniş yüz, levha. Levha halinde bulunan maden, saç
Safinaz Erkek Farsça Çok nazlı, çok naz eden
Safinur Erkek Arapça Çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse
Safir Erkek İbranice Mavi renkli, değerli bir süs taşı, göktaşı
Safira Erkek Bilinmiyor Bu ismin anlamı hakkında bilgisi olanlar bizi bu konuda bilgilendirebilirlerse minnettar kalacağız.
Safire Erkek Arapça 1. İnce güzel ses. 2. Islık.
Safiye Erkek Arapça Katışıksız, katıksız, halis, temiz. Saflık, halislik
Safiye Erkek Arapça (bkz. Şafi)
Safiyet Erkek Arapça Saflık, temizlik, masumluk
Safiyüddin Erkek Arapça Dini temiz, dini pak
Safiyullah Erkek Arapça 1. Temiz yürekli. 2. Hz. Âdemin lakabı.
Safvet Erkek Arapça Saflık, temizlik, paklık, arılık, halislik
Safvetullah Erkek Arapça Hz. Muhammed (s.a.s)in isimlerinden
Safzen Erkek Farsça (bkz, Safder)
Sağan Erkek Türkçe Hızlı uçan, uzun dar kanatlı küçük kuş
Sağanalp Erkek Türkçe (bkz. Sağan)
Sağbilge Erkek Türkçe Hekim, doktor
Sağcan Erkek Türkçe Sağlıklı kimse
Sağınç Erkek Türkçe Emel, istek, amaç, düşünce
Sağıt Erkek Türkçe Silah
Sağlam Erkek Türkçe 1. Hasta veya sakat olmayan. Kolayca hasara uğramayan, bozulmayan, dayanıklı. 2. Doğru, gerçek, sahih. 3. Güvenilir, emin. 4. Mutlaka, muhakkak, herhalde.
Sağlamer Erkek Türkçe (bkz. Sağlam)
Sağman Erkek Türkçe Sağlıklı kimse. Eksiksiz, kusursuz, güvenilir kimse
Sağun Erkek Türkçe Saygın, kutsal
Şah Erkek Farsça 1. Hükümdar. - Birleşik isimlerde 1. ve 2. isim olarak da kullanılır: Şahbanu - Selimşah gibi.
Sahabe Erkek Arapça 1. Sahipler, sahip çıkanlar, tutanlar. 2. Asr-ı saadet döneminde yaşamış ve Hz. Muhammedi görmüş mümin kimse.
Şahabeddin Erkek Arapça Dinin yıldızı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Sahabet Erkek Arapça Sahip çıkma. Koruma, arka olma, yardım etme
Şahadeddin Erkek Arapça Dinin tanıklığı. Dinin belirtisi, işareti. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Şahadet Erkek Arapça 1. Şahitlik etme, şahitlik, tanıklık, Kelime-i şehadet. 2. Açık, belirti. 3. Şehit olma, şehidlik.
Sahaf Erkek Arapça Rahatlık veren, eğlendiren, güldüren..
Şahamet Erkek Arapça Şişmanlık, topluluk
Şahan Erkek Farsça 1. Şahlar. 2. Oldukça büyük boylu, yırtıcı bir kuş. (bkz. Şahin).
Şahande Erkek Farsça Mutlu, memnun
Şahane Erkek Farsça Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan
Şahap Erkek Arapça 1. Alev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.
Sahara Erkek Arapça Çöl,Ayrıca Tunus’ta bir çölün adı.
Şahat Erkek Türkçe-Farsça Güçlü, güzel cins at, atların şahı
Sahavet Erkek Arapça El açıklığı, cömertlik
Sahba Erkek Arapça 1. Al, kızıl. 2. Şarap, kırmızı şarap.
Şahbanu Erkek Farsça Hükümdar eşi, şah hanımı
Şahbaz Erkek Farsça 1. Beyaz ve iri doğan. 2. Yakışıklı. Yiğit, serdengeçti. 3. Kabadayı. 4. Cömert. 5. Büyük, gösterişli, güzel mükemmel.
Şahbender Erkek Farsça Konsolos
Şahbey Erkek Türkçe-Farsça Üstün nitelikli, saygın, yüce
Şahdane Erkek Farsça İri inci tanesi
Şahdar Erkek Farsça Dallı, budaklı ağaç
Şahende Erkek Farsça Mutlu.
Şaheser Erkek Farsça Değerli, üstün nitelikli. Kalıcı, değerli, üstün yapıt
Şahhanım Erkek Farsça Hanım sultan. - Şah ve hanım kelimelerinden birleşik isim
Şahi Erkek Farsça Şaha hükümdara mensup, şah ile ilgili. Şahlık hükümdarlık
Sahiba Erkek Arapça Bir şeyi elde etmiş olan
Sahibe Erkek Arapça 1. Sahip. Koruyan, gözeten. 2. Bir iş yapmış olan. 3. Herhangi bir niteliği olan.
Sahibkıran Erkek Arapça-Farsça 1. Her zaman basan, üstünlük kazanan hükümdar. 2. Ünlü bir çeşit lale.
Şahid Erkek Arapça 1. Bir yerde bulunan, bir şeyi gören ve gördüğü ve bildiği şeyler konusunda bilgi veren kimse, tanık. 2. Bir akdin yapılması sırasında taraflardan birinin yanında hazır bulunan. 3. Doğrulayan, isbat eden. 4. Hz. Muhammedin sıfatlarından.
Şahidüddin Erkek Farsça İslamı seçmiş olan ve İslamın hak din olduğuna şahidlik eden
Şahıgül Erkek Farsça Gül dalı
Şahika Erkek Arapça Zirve, doruk, dağ tepesi
Sahil Erkek Arapça Deniz, nehir, göl kıyısı
Şahin Erkek Arapça 1. Kadın. 2. Sık. Katı, pek.
Şahin Erkek Türkçe-Farsça Büyük boylu, kanca gagalı, yırtıcı bir kuş
Şahinalp Erkek Türkçe-Farsça Şahin gibi güçlü yiğit, cesur
Şahine Erkek Arapça (bkz. Şahin)
Şahiner Erkek Türkçe-Farsça Şahin gibi güçlü, yiğit er
Şahinhan Erkek Türkçe-Farsça Güçlü, yiğit kimse
Şahinkan Erkek Türkçe-Farsça Yiğit soydan gelen, güçlü, kahraman
Şahinter Erkek Farsça Çok yiğit, kahraman, şahin gibi
Sahir Erkek Arapça Gece uyumayan, uykusuz
Sahire Erkek Arapça 1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel.
Şahistan Erkek Farsça Şah ülkesi
Şahkar Erkek Farsça Baş eser, en güzel eser
Şahmelek Erkek Arapça-Farsça Melekler kadar güzel, güzellikte lider
Şahnaz Erkek Farsça Çok nazlı
Şahnisa Erkek Arapça-Farsça 1. Hükümdar kadın, hükümdar karısı. 2. Kadınların şahı, üstün nitelikli, değerli kadın.
Şahnur Erkek Arapça-Farsça 1. Kaynak, ışık kaynağı. 2. Münevver.
Sahra Erkek Arapça Kır, ova, çöl
Şahrah Erkek Farsça 1. Büyük işlek yol, ana yol, cadde. 2. Şaşırılması mümkün olmayan doğru ve açık yol.
Sahranur Erkek Arapça Çöldeki kutsal ışık Bu ismin anlamının hatalı yada eksik olduğunu düşünüyorsanız bize ulaşabilirsiniz.
Sahre Erkek Arapça Kaya. Kütle
Sahretullah Erkek Arapça Beytül-Makdisde Beni İsrail peygamberlerinin ibadet ettikleri meşhur kaya. Hz. Peygamber (s.a.s) Miraç gecesinde semaya buradan çıkmıştır
Şahruh Erkek Arapça-Farsça Yüce ruhlu, görkemli, üstün kişilikli kimse
Şahsar Erkek Farsça Dallık, ağaçlık, koruluk
Şahsınur Erkek Arapça Nurlu kişi, aydınlık kimse
Şahsuvar Erkek Farsça İyi ata binen yiğit kimse
Sahur Erkek Arapça 1. Gece uyanıklığı, uykusuzluk. 2. Ay ağılı, hale. Dünyanın Aya düşen, Ay tutulmasını meydana getiren gölgesi.
Şahvar Erkek Farsça 1. Şaha, hükümdara yakışacak surette. 2. İri ve iyi cins inci.
Şahvelet Erkek Arapça-Farsça Hükümdar çocuğu
Şahzade Erkek Farsça Şehzade, şah oğlu, hükümdar çocuğu
Şahzat Erkek Arapça-Farsça Saygıdeğer kimse. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Saib Erkek Arapça Hedefe doğru ulaşan. İsabetli olan, doğru olan, hata etmeyen. - Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır
Said Erkek Arapça Mübarek, kutlu, uğurlu. Mübarek, mesut. Sevap kazanmış, Allah katında makbul tutulmuş. Sahabe isimlerinde
Saide Erkek Arapça (bkz. Said)
Saik Erkek Arapça Sevk eden, götüren. Süren sürücü
Şaik Erkek Arapça İstekli, hevesli
Saika Erkek Arapça (bkz. Saik)
Saika Erkek Arapça İstekli, hevesli, şevkli
Saim Erkek Arapça Oruç tutan kimse, oruçlu
Saime Erkek Arapça (bkz. Saim)
Sair Erkek Arapça Seyreden, hareket eden, yürüyen
Şair Erkek Arapça Şiir yazan kimse, ozan
Saire Erkek Arapça (bkz. Sair)
Şaire Erkek Arapça Kadın şair, daha çok unvan olarak kullanılır
Sait Erkek Arapça Kutlu, cennetlik
Şakar Erkek Türkçe Yiğit, cesur
Şakayık Erkek Arapça Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi
Saki Erkek Arapça Su veren, su dağıtan. Kadehle içki sunan
Sakıb Erkek Arapça 1. Delen, delik açan. 2. Çok parlak. - Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır.
Sakıba Erkek Arapça 1. Parlak, ışıklı. 2. Delen, delik açan.
Sakin Erkek Arapça 1. Hareketsiz olan, oynamayan. 2. Uslu kendi halinde yavaş. 3. Bir yerde yerleşen, oturan.
Sakine Erkek Arapça 1. Hareketsiz, kımıltısız, durgun. Sessiz. 2. Heyecanı veya kızgınlığı olmayan.
Şakir Erkek Arapça Şükreden, durumundan memnun olan. Allaha şükreden. Kuranda çok sık geçen kelimelerden biridir
Şakire Erkek Arapça (bkz. Şakir)
Sakman Erkek Türkçe 1. Uyanık, akıllı kimse. 2. Sessiz sakin kimse.
Şakrak Erkek Arapça San asma nevinden bülbül gibi öten bir kuş
Salâh Erkek Arapça Selametle anlamını taşır.
Salabet Erkek Arapça 1. Peklik, katılık, sağlamlık. 2. Manevi kuvvet, dayanma.
Salah Erkek Arapça 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık.
Salahaddin Erkek Arapça Dinine bağlı kimse. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılmakladır
Salar Erkek Farsça Baş, kumandan, başbuğ, önder
Salat Erkek Arapça Namaz
Salcan Erkek Türkçe (bkz. Salar)
Saldam Erkek Türkçe Ciddilik, ağırbaşlılık
Salih Erkek Arapça 1. Yarar, yakışır, elverişli, uygun. Salahiyeti bulunan, yetkili. 2. Dinin emir ve yasaklarına uyan, iyi ahlak sahibi, muttaki.
Saliha Erkek Arapça Dinin emir ve yasaklarına uyan, iyi ahlak sahibi (kadın). - (bkz. Salih)
Salık Erkek Türkçe Haber, bilgi. Haberci
Salıkbey Erkek Türkçe (bkz. Salık)
Salim Erkek Arapça 1. Hasta veya sakat olmayan, sağlam. 2. Ayıpsız, kusursuz, noksansız. 3. Korkusuz, endişesiz, emin. 4. Aruzda cüzlerinden hiçbiri zihafa uğramayan vezin.
Salime Erkek Arapça (bkz. Salim)
Salise Erkek Arapça 1. Üçüncü. 2. Saniyenin altmışta biri. 3. Binbaşılık derecesinde mülki rütbe.
Salkım Erkek Türkçe Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek. Akasya
Salman Erkek Türkçe Başıboş, serbest, özgür
Saltar Erkek Türkçe 1. Tek, yalnız. 2. Yalnız başına giden. 3. Temiz, saf.
Saltı Erkek Türkçe Gezgin, yolculuk eden
Saltık Erkek Türkçe 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür.
Saltuk Erkek Türkçe Erzurum ve yöresinde Selçuklular devrinde Saltuklular beyliğini kuran Türk beyi Emir Saltuk (1072)
Saltukalp Erkek Türkçe -(bkz. Saltık)
Salur Erkek Türkçe 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.
Salvecar Erkek Arapça Çevgan, cirit oynanılan eğri sopa
Samahat Erkek Arapça Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik, (bkz. Semahat)
Saman Erkek Farsça 1. Zenginlik. Rahat, dinç. 2. Düzen.
Samani Erkek Farsça Saman rengi, açık sarı. Gür.
Samed Erkek Arapça Ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce Allah. - Allahın isimlerindendir. "abd" takısı almadan kullanılmaz. Abdüssamed
Samet Erkek Arapça Sonsuz, ebedi
Sami Erkek Arapça 1. İşiten, duyan dinleyen. Dinleyici. 2. Yüksek, yüce.
Samia Erkek Arapça İşitme duygusu, hissi
Samih Erkek Arapça Cömert, eli açık
Şamih Erkek Arapça Yüksek, görkemli
Samiha Erkek Arapça (bkz. Samih)
Şamiha Erkek Arapça 1. Yüksek, gösterişli. 2. Kibirli.
Şamil Erkek Arapça Şümulü bulunan, içine alan, kaplayan, havi. Ünlü Kafkas Türk liderlerinden Dağıstan aslanı Şeyh Şamil
Şamile Erkek Arapça (bkz. Şamil)
Samim Erkek Arapça Bir şeyin merkezi, içi, asli kısmı
Samime Erkek Arapça (bkz. Samim)
Samin Erkek Arapça Sekizinci
Samir Erkek Arapça (bkz. Samire)
Samira Erkek Arapça Samir kökünden gelir. Gecenin arkadaşı, sabah yıldızı ve gece insanı gibi anlamları vardır.
Samire Erkek Arapça Meyveli, meyva veren
Samiye Erkek Arapça Yüksek, yüce
Samiyenur Erkek Arapça Nurlu büyük, yüce
Samyeli Erkek Arapça Güneyden esen sıcak rüzgar
Sanaç Erkek Türkçe Dağarcık
Sanahat Erkek Arapça Çok düşünmeden fikre doğan, akla gelen şeyler
Sanak Erkek Türkçe 1. Kısa zaman, az süre. 2. Fikirsiz, düşüncesiz.
Sanal Erkek Türkçe Adın duyulsun, ün kazan.
Şanal Erkek Türkçe Ünün yayılsın, tanınmış şanlı bir insan ol
Sanalp Erkek Türkçe (bkz. Sanal)
Şanalp Erkek Türkçe Ünlü, şanlı, tanınmış kimse
Sanat Erkek Arapça Sanat, ustalık, hüner, marifet
Sanay Erkek Türkçe Ay san
Sanbay Erkek Türkçe Ünlü kimse
Sanberk Erkek Türkçe Gücüyle tanınmış, ün yapmış
Sancaktar Erkek Türkçe Sancak taşıyan kimse. Sancak taşıma görevlisi
Sancar Erkek Türkçe 1. Kısa kama. 2. Saplar, batırır, yener. 3. Selçuklu sultanlarından birisinin adı.
Sanem Erkek Arapça 1. Put. 2. Çok güzel kadın.
Saner Erkek Türkçe Ünlü, tanınmış kimse
Şaner Erkek Türkçe Ünlü kimse
Sanevber Erkek Arapça 1. Çam fıstığı. Çam fıstığı kozalağı. 2. Sevgilinin boyu-posu.
Sanevi Erkek Arapça İkinci
Sani Erkek Arapça 1. İkinci. 2. Yapan, işleyen, meydana getiren. 3. Yaratan. Allahın isimlerinden. Saniullah veya Abdüssani şeklinde isim olur.
Sania Erkek Arapça Düzme, uydurma iş, tuzak, hile
Sanih Erkek Arapça Zihin ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan
Saniha Erkek Arapça (bkz. Sanih)
Saniye Erkek Arapça 1. Bir dakikanın veya derecenin altmışta biri. 2. İkinci derecede mülki rütbe.
Şanlı Erkek Türkçe 1. Ün, şöhret. 2. Hal durum. 3. Debdebe, gösteriş, haşmet. 4. Yüksek makam rütbe.
Şanlıbay Erkek Türkçe Tanınmış, ünlü kimse
Sannur Erkek Türkçe Nurlu, ışıklı, güzel
Sanver Erkek Türkçe (bkz. Sanal)
Şanveri Erkek Farsça 1. İri ve iyi cins inci. 2. Hükümdara yakışan, hükümdara uygun.
Şapûr Erkek Farsça İran hükümdarlarından üç şahsın adıdır
Sara Erkek İbranice 1. Prenses. 2. (Fars.) Hz. İbrahimin hanımı. 3. Halis, katkısız, temiz.
Saraç Erkek Arapça 1. Koşum, eğer takımlarıyla benzeri şeyler yapan veya satan kimse. Meşin üzerine süsleme yapan kimse. 2. Sirac kelimesinin değişikliğe uğramış şekli. Kandil.
Sarahat Erkek Arapça Açıklık, ibarede açıklık
Saramet Erkek Arapça Yiğitlik
Şarani Erkek Arapça Gür ve uzun saçlı kimse. İslam tarihinde bu isimde birçok meşhur vardır
Sarban Erkek Farsça Deve sürücüsü. Deveci
Şarbay Erkek Türkçe Kentli, şehirli kimse
Sarçe Erkek Farsça Serçe
Sarduç Erkek Türkçe Bülbül
Sare Erkek Bilinmiyor Saf, temiz, kalabalık, topluluk anlamları da var(Osmanlıca)
Sargan Erkek Türkçe 1. Çorak yerlerde biten bir ot. 2. Bir tür balık.
Sargın Erkek Türkçe 1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli.
Sargınal Erkek Türkçe (bkz. Sargın)
Sargon Erkek Asurca Asur kralı
Sargut Erkek Türkçe İhsan, bağış, ödül
Sarıalp Erkek Türkçe Sarışın yiğit. Ruhi Sarıalp, Türk atlet ve yönetici
Sarıcabay Erkek Türkçe (bkz. Sarıalp)
Sarıçiçek Erkek Türkçe 1. Sarı renkli çiçek. 2. Artvin ve çevresinde oynanan bir tür halk oyunu.
Sarif Erkek Arapça Sarfeden, harcayan. Değiştiren
Sarife Erkek Arapça -(bkz. Sarif)
Sarih Erkek Arapça 1. Açık, meydanda. Belli, hüveyda. 2. Saf, halis. Saf, halis Arap kanı (at).
Sariha Erkek Arapça (bkz. Sarih)
Şarık Erkek Arapça Doğup parlayan, parlak
Sarim Erkek Arapça Keskin, kesici
Sarime Erkek Arapça (bkz. Sarim)
Sariye Erkek Arapça Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Sarkan Erkek Türkçe Kovan
Sarmaşık Erkek Türkçe Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yapraklan olan tırmanıcı bir bitki
Sarp Erkek Türkçe 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi zor.
Sarper Erkek Türkçe Sert, güçlü erkek
Sarphan Erkek Türkçe (bkz. Sarper)
Sarpkan Erkek Türkçe Sert, güçlü soydan gelen
Sarra Erkek Arapça Sevindirici, sevinçli
Sartık Erkek Türkçe Azad olunmuş, salıverilmiş, özgür
Saru Erkek Türkçe Sarı benizli, tenli insan
Sarubatu Erkek Türkçe Osman Beyin kardeşi
Saruca Erkek Türkçe (bkz. Sarıca)
Saruhan Erkek Türkçe Harizmden gelip Anadoluya yerleşen Saruhanoğulları beyliğinin kurucusu
Sarvan Erkek Türkçe Deve süren, deveci
Satı Erkek Türkçe 1. Satma, satış. Alışveriş. 2. Düğün armağanı.
Şati Erkek Arapça Kıyı, kenar
Satıbey Erkek Türkçe (bkz. Satı)
Satıgül Erkek Türkçe (bkz. Satı)
Satıkbuğra Erkek Türkçe (bkz. Satılmış, Buğra)
Satılmış Erkek Türkçe Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk, satı
Şatır Erkek Arapça 1. Neşeli, şen. 2. Büyük bir kimsenin atı yanında gitmekle vazifeli ağa.
Satuk Erkek Türkçe (bkz. Satılmış)
Satvet Erkek Arapça Ezici kuvvet, zorluluk
Sav Erkek Türkçe 1. Söz, haber, dedikodu. İleri sürülerek savunulan düşünce. 2. Sağlam. 3. Şöhret, ün.
Savaş Erkek Türkçe İki taraf teşkilat, ülke veya ülkeler topluluğu arasında meydana gelen silahlı vuruşma, cenk, muharebe, harb. Doğuş, kavga. Mücadele uğraş
Savaşer Erkek Türkçe Savaşan asker, insan, savaşçı
Savat Erkek Türkçe Gümüş üstüne yapılan çizgiler, süsler
Saver Erkek Türkçe Sağlam, zinde, güçlü erkek
Savgat Erkek Türkçe Hediye, armağan, bahşiş, ihsan
Savlet Erkek Arapça Şiddetli saldırı, hücum
Savni Erkek Arapça Koruma, gözetme ile ilgili
Savtekin Erkek Türkçe (bkz. Sav)
Savtuna Erkek Türkçe Sözünde duran kimse
Savtur Erkek Türkçe Sağlıklı kal, hoşça kal
Şayan Erkek Farsça Uygun, yakışır, münasip, layık
Sayar Erkek Türkçe Saygılı, hürmet eden
Saye Erkek Farsça 1. Gölge. 2. Sahip çıkma, koruma, siyanet. Yardım.
Sayeban Erkek Farsça 1. Sayvan, gölgelik. Büyük çadır. 2. Koruyan.
Sayedar Erkek Farsça 1. Gölgeli, gölgesi olan, gölge eden. 2. Koruyan, sahip çıkan.
Şayeste Erkek Farsça Layık uygun, münasip
Sayezar Erkek Farsça Gölgelik
Sayfi Erkek Arapça Yaza ait, yazla ilgili
Sayfiyye Erkek Arapça Yazlık, yazlık ev
Şaygan Erkek Farsça 1. Layık, yakışır, münasip, yansır. 2. Ucuz, bol, çok.
Saygı Erkek Türkçe İnsanlara karşı dikkatli, ölçülü, özenli davranmaya neden olan sevgi duygusu değer yargısı
Saygın Erkek Türkçe Saygı gören, sayılan, hatırlı
Saygül Erkek Türkçe 1. (bkz. Saygın). 2. Nadir, eşsiz gül, sayılı gül.
Saygur Erkek Türkçe (bkz. Saygın)
Sayhan Erkek Türkçe Adaletli yönetici, hükümdarların adili, ölçülüsü
Sayıl Erkek Türkçe Saygı gör, sözün dinlensin, değerin artsın. Değerli, saygıdeğer
Sayılgan Erkek Türkçe Kendini saydıran, saygın kimse
Sayınberk Erkek Türkçe Kendisine saygı gösterilen insan
Sayıner Erkek Türkçe Değerli, saygı duyulan kimse
Saykal Erkek Türkçe Düz, düzgün, pürüzsüz. Gösterişli
Saykut Erkek Türkçe Uğurlu, kutlu, saygıdeğer kimse
Şaylan Erkek Türkçe 1. Çok övünen, gururlu kimse. 2. Sevinçli, neşeli.
Sayman Erkek Türkçe Hesap işleriyle uğraşan kimse
Sayraç Erkek Türkçe Öten, cıvıldayan, şakıyan
Sayrak Erkek Türkçe (bkz. Sayraç)
Sayyad Erkek Arapça Avcı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Sazak Erkek Türkçe 1. Kuvvetli ve soğuk esen yel. Soğuk yelle birlikte yoğun hafif kar. 2. Bataklık, sazlık. 3.Küçük pınar, kaynak.
Sazan Erkek Türkçe Göllerde ve sazlık yerlerde yaşayan bir tatlısu balığı
Şazi Erkek Farsça (bkz. Şadi)
Şaziment Erkek Arapça Allahın adamı, Allaha ait olan, Onun yolundan giden kişi
Şazimet Erkek Arapça Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz
Şaziye Erkek Arapça (bkz. Şadiye)
Sazkar Erkek Farsça 1. Uygun, münasip. 2. Türk müziğinde birleşik bir makam. 3. Saz çalan sanatkar.
Seba Erkek Arapça Yedi. İslam öncesi Sami ve Arap kavimleri yedi sayısının kutsal bir nitelik taşıdığına inanırlardı, "yedi" sayısı
Şebab Erkek Arapça Gençlik, tazelik. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Sebahat Erkek Arapça (bkz. Sabahat)
Sebat Erkek Arapça (bkz. Sabit)
Sebatı Erkek Arapça Sebatlık, sözünde kararında durma. Sebatlı, sözünde duran
Şebefruz Erkek Farsça Geceyi aydınlatan
Şebhan Erkek Farsça Gece öten bir cins bülbül
Şebib Erkek Arapça Gençlik, tazelik
Sebih Erkek Arapça Yüzme, yüzüş
Sebil Erkek Arapça 1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. Hayır için parasız dağıtılan su.
Sebla Erkek Arapça Uzun, kirpikli göz
Şebnem Erkek Farsça Havada buhar durumundayken gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiğ
Şebnur Erkek Arapça-Farsça Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı
Sebre Erkek Arapça Ölçülü, deneyimli. Sahabeden bu ismi taşıyanlar olmuştur
Sebuçe Erkek Farsça Küçük kap. Küçük testi
Sebük Erkek Türkçe 1. Hafif, yeğni. Çabuk hızlı. Ağırbaşlı olmayan. 2. Sevgili, aziz.
Sebükalp Erkek Türkçe Hızlı, atak, yiğit
Sebüktekin Erkek Türkçe (bkz. Sebük)
Şebyelda Erkek Farsça Yılın en uzun gecesi (22 Aralık)
Şecaaddin Erkek Arapça Dinin kahramanı, dinin yiğidi
Şecaat Erkek Arapça Yiğitlik, cesurluk, korkusuzluk, kalb metinliği
Şecaattin Erkek Arapça Yüreklilik, yiğitlik
Secahat Erkek Arapça -Yumuşak huyluluk
Secavend Erkek Farsça Kuran-ı Kerimi manasına uygun olarak okumak için konulan durak işaretleri
Seccac Erkek Arapça Çağlayan
Seçgül Erkek Türkçe Seçilmiş gül
Şeci Erkek Arapça Cesur, yürekli, yiğit
Şecia Erkek Arapça (bkz. Şeci)
Seçil Erkek Türkçe Benzerleri arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör
Seciye Erkek Arapça Yaratılış, huy, karakter tabiat. İyi huy
Seçkin Erkek Türkçe Seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide
Seçkiner Erkek Türkçe (bkz. Seçkin)
Seda Erkek Arapça Ses. Yankı
Sedacet Erkek Arapça Sadelik
Sedad Erkek Arapça Doğruluk, hak. Doğru ve haklı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Sedat Erkek Arapça Doğruluk, haklılık
Sedef Erkek Arapça 1. Bazı deniz hayvanlarının (midye, istiridye gibi) sert, beyaz ve parlak kabuğu. 2. Bu kabuktan yapılmış veya süslenmiş eşya.
Seden Erkek Türkçe Uyanık, tetikte, gözü açık olan
Sedid Erkek Arapça Doğru hak. (bkz. Sedad)
Sefa Erkek Arapça 1. Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. 2. Eğlence, zevk, neşe.
Şefaaddin Erkek Arapça Dinin, Allah ile kul arasınadaki aracılığı, dinin şefaati. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Şefaat Erkek Arapça Birinin suçunun bağışlanması ya da dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle başkası arasında yapılan aracılık, dua
Şefaati Erkek Arapça Şefaatle ilgili
Şefakat Erkek Arapça Şefkat, acıyarak ve esirgeyerek sevme
Sefer Erkek Arapça 1. Bir yerden bir yere gitme, yolculuk, seyahat. 2. Savaş hazırlığı. Savaşa gitme. Harp, savaş. 3. Gemilerin kalktıkları limana tekrar dönünceye kadar yaptıkları fiil. 4. Istılahta: Şeri bakımdan üç gün üç gecelik (veya onsekiz saatlik) yola gitmek için kişinin oturduğu yerden ayrılması. 5. Defa, kere. 6. Arabî ayların ikincisi.
Seffah Erkek Arapça Güzel söz söyleyen, hatip. Cömert, eli açık
Şefi Erkek Arapça Şefaat eden. (bkz. Şafi)
Şefik Erkek Arapça Şefkatli, acıması olan, esirgeyici
Şefika Erkek Arapça (bkz. Şefik)
Sefine Erkek Arapça 1. Vapur, gemi. 2. Uzayın güney yarımı.
Sefir Erkek Arapça El içi. Yabancı diploma
Şefkat Erkek Arapça Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu
Segah Erkek Türkçe Segah (Segâh), Klasik Türk müziğinde si perdesi ve bu perdedeki makam.
Segban Erkek Farsça 1. Seymen, yeniçeri ocağına bağlı asker. 2. Osmanlı saraylarında av köpeklerine bakan bakıcı.
Seha Erkek Arapça Sehavet, kerem, cömertlik
Sehab Erkek Arapça 1. Bulut. 2. Karanlık. 3. Bulut gibi uçan böcekler.
Sehabe Erkek Arapça Tek bulut
Şehadet Erkek Arapça (bkz. Şahadet)
Şehalem Erkek Arapça-Farsça Evrenin hükümdarı
Şehamet Erkek Arapça Zeka ve akılla birlikte olan yiğitlik, cesaret
Sehavet Erkek Arapça Cömertlik, (bkz. Sahavet)
Şehba Erkek Arapça 1. Kır, akçıl. 2. Haleb şehri.
Şehbal Erkek Farsça Kuş kanadının en uzun tüyü
Seher Erkek Arapça Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı
Sehhar Erkek Arapça Kuvvetle kendine çeken, büyüleyici
Sehhare Erkek Arapça Çok güzel, büyüleyici kadın
Şehid Erkek Arapça 1. Allah yolunda canını feda eden müslüman, İslam uğruna ölen müslüman, şehadet mertebesine erişen kimse. 2. Fikri, inancı, ülkesi uğruna ölenler için de teşmilen kullanılmaktadır. Vatan şehidi. 3. Ayrıca isimlerde ek yapılabilir. Şehidcan, Şehidnur, Şehidhan. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
Şehim Erkek Arapça Akıllı ve kurnaz yiğit
Şehime Erkek Arapça (bkz. Şehim)
Şehinşah Erkek Farsça 1. Şahların şahı, en büyük hükümdar. 1. Daha çok unvan olarak verilir.
Sehl Erkek Arapça Kolay, sade. Sahabe isimlerindendir
Şehla Erkek Arapça 1. Koyu mavi ela göz. 2. Hafif, tatlı şaşı.
Sehle Erkek Arapça 1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe. Habeşistana hicret eden kadın sahabelerden
Şehlevent Erkek Farsça Leventlerin şahı, boylu poslu, canlı, yakışıklı
Şehmuz Erkek Farsça Şah, hükümdar soyundan gelen
Şehnaz Erkek Farsça 1. Türk musikisinde mürekkep bir makam ve perde. 2. Çok nazlı.
Şehper Erkek Farsça Kuş kanadının en uzun tüyü
Sehran Erkek Arapça Geceleri uyanık duran
Şehrar Erkek Farsça Şehri süsleyen, şehre süs veren
Şehrazat Erkek Farsça Kendi kendine yaşayan, özgür
Şehri Erkek Farsça 1. Şehirli. 2. Nazik, terbiyeli. 3. Aya ait, aylık.
Şehriban Erkek Farsça Şehrin büyüğü, ileri geleni
Şehrinaz Erkek Farsça Türk müziğinin en eski makamlarından
Şehriyar Erkek Farsça Padişah, hükümdar
Şehrud Erkek Farsça Büyük çay, nehir
Şehzat Erkek Farsça (bkz. Şahzat)
Şekûr Erkek Arapça Şükreden, şükredici. Allahın isimlerinden, (bkz. Abdüşşekûr)
Şekûre Erkek Arapça Çok şükreden, şükredici, değer bilen
Şekib Erkek Farsça Sabır, tahammüllü, dayanıklı. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Şekibe Erkek Arapça (bkz. Şekib)
Sekime Erkek Arapça Dayanıklılık, dayanma, karşı koyma
Sekine Erkek Arapça Sakin olma, sükunet. Huzur, gönül rahatlığı
Selahaddin Erkek Arapça Dinine bağlı kimse. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
Selahattin Erkek Arapça Dinine bağlı kimse.
Şelale Erkek Arapça Büyük bir akarsuyun yüksekten düşmesiyle meydana gelen büyük çağlayan, çavlan
Selam Erkek Arapça 1. İnsanların birbirleriyle karşılaştıklarında kullandıkları yakınlık dostluk, saygı ifade eden söz, yaptıkları işaret veya hareket. 2. Emniyet, huzur, selamet, esenlik, sağlık, sağlamlık. 3.Selam: Yüce Allahın isimlerinden, Fani olmama, ze-valsizlik, her çeşit arıza ve hadiseden salim olmak. Her türlü tehlikeden koruyup selamete çıkaran.
Selame Erkek Arapça (bkz. Selam)
Selameddin Erkek Arapça Dinin kurtuluşu. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Selamet Erkek Arapça Esenlik. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. Kurtulma, kurtuluş.
Selami Erkek Arapça İyilik, barış ve rahatlıkla ilgili
Selamullah Erkek Arapça Allahın selamı
Selatin Erkek Arapça Sultanlar
Selay Erkek Türkçe Sel-ay
Selcan Erkek Türkçe Coşkun, taşkın yaratılışlı kimse
Selcen Erkek Bilinmiyor Cennetteki kuş ve çiçek ismi; 1071 Malazgirt Zaferi kahramanı Alparslan’ın eşinin adı
Selçuk Erkek Türkçe 1. Güzel konuşma yeteneği olan. 2. XI. Anadolu, Kafkaslar ve Orta Doğuda imparatorluk kuran Türk topluluğunun hükümdarı.
Selda Erkek Türkçe Sel, taşkın su
Seldağ Erkek Türkçe Dağları aşan sel, coşku
Seldanur Erkek Türkçe Nur seli
Selen Erkek Türkçe Sel gibi coşkun, taşkın kimse
Selena Erkek Bilinmiyor Güzellik, bereketli, yağmur (Anlamının farklı yada eksik olduğunu düşünüyorsanız bize yardımcı olabilirsiniz)
Selenge - Selenga Erkek Moğolca Moğolistan’da (Orta Asya) bir nehir.
Seli Erkek Farsça Yavaş akan su.
Selika Erkek Arapça Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti
Selil Erkek Arapça Yeni doğmuş erkek çocuğu, ilker
Selile Erkek Arapça Yeni doğmuş ilk kız çocuğu
Selim Erkek Arapça 1. Kusuru, noksanı olmayan, sağlam, doğru. 2. Tehlikesiz, zararsız, kurtulmuş. 3. Temiz, samimi.
Selime Erkek Arapça (bkz. Selim)
Selin Erkek Türkçe 1. Gür akan su. 2. Orta Asyada yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bitki.
Selinay Erkek Türkçe Ay gibi parlak ve gür akan su. Selin ve ay kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir.
Selis Erkek Arapça 1. Kolay yumuşak. 2. Bağlı, boyun eğmiş.
Sellem Erkek Arapça "Selamete erdirsin" manasıyla dualarda geçen
Selma Erkek Arapça 1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş (kadın).
Selman Erkek Arapça Barış içinde bulunma, huzur, erinç
Selmani Erkek Arapça Niyaz kabul eden derviş. İran İsfahanından olup, Rasulullahla birlikte İslami mücadelede üzerine düşeni fazlasıyla yapmış büyük mücahid ve sahabi. Selman-ı Farisiye nispetle bu ad kullanılmıştır
Selmi Erkek Arapça Barışla ilgili, barışçıl
Selmin Erkek Arapça Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu
Selnur Erkek Türkçe Nur seli, ışık seli
Selsal Erkek Arapça Tatlı, lezzetli, hafif su
Selsebil Erkek Arapça 1. Tatlı ve hafif su. 2. Cennette bir çeşmenin adı.
Selva Erkek Arapça 1. Bal. 2. Büyük bıldırcın. Tih çölünde bulundukları sürece, israiloğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını doyurmak için gönderilen kuş. 3. (İsp.) Ekvator da sık balta girmemiş orman
Selver Erkek Bilinmiyor Lider, önder anlamındadır. İsim hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bizimle iletişime geçebilirler.
Selvet Erkek Arapça Gönül rahatı
Selvi Erkek Türkçe Yaz-kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç
Selvihan Erkek Türkçe Selvi ve han kelimelerinin birleşiminden oluşmuş bir isim.
Sem´an Erkek Arapça İşiterek. Dinleyerek
Sema Erkek Arapça 1. İşitme, duyma. Musiki dinleme. 2. Gökyüzü. 3. Felek. 4. Mevlevilikte musiki eşliğinde icra edilen dönme hareketi.
Semaî Erkek Arapça 1. Semaya, göğe havaya ait. 2. Gökten düşmüş. Allah tarafından olan, ilahi. 3. - İşitme esasına dayalı olarak öğrenilen, (bkz. Semavi).
Semahat Erkek Arapça Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik
Şemail Erkek Arapça 1. Huylar, davranışlar, alışkılar. 2. Bir kimsenin dış görünüşünün özellikleri.
Seman Erkek Farsça 1. Gökyüzü. 2. Güneş ayının 27. günü. 3. Bıldırcın.
Semane Erkek Farsça (bkz. Seman)
Semaniye Erkek Arapça Sekiz. (bkz. Seman)
Semanur Erkek Arapça Nurlu gökyüzü
Semavat Erkek Arapça Gökler
Semavi Erkek Arapça Semaya mensup, sema ile ilgili
Semazen Erkek Farsça Sema yapan, törenle dönen mevlevi
Şemdin Erkek Arapça Dinin mumu, dinin aydınlığı
Semen Erkek Farsça Yasemin
Semenber Erkek Farsça Göğsü yasemin gibi beyaz olan
Semenbu Erkek Farsça Yasemin kokulu
Sementen Erkek Farsça Yasemin renkli
Semerat Erkek Arapça 1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler.
Semere Erkek Arapça (bkz. Semerat)
Semi Erkek Arapça İşiten, işitme kuvveti olan. Allahın isimlerinden, (bkz. Abdüssemi)
Şemi Erkek Arapça 1. Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı. 2. Mum yapan ya da satan kimse.
Semih Erkek Arapça Eli açık, cömert
Semiha Erkek Arapça (bkz. Semih)
Şemim Erkek Arapça Güzel kokan, güzel kokulu, güzel koku
Şemime Erkek Arapça Güzel kokulu şey
Semin Erkek Arapça Pahalı, kıymetli. Çok değerli
Semina Erkek Arapça İşitme , Işık. Hurma ağacını ilk diken kızın adı. Hz. Adem in 2. kızının adı.
Semine Erkek Arapça (bkz. Semin)
Şeminur Erkek Arapça Mum ışığı, mum aydınlığı
Semir Erkek Arapça 1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi.
Semiramis Erkek İbranice Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın 7 harikasından biri olan Babilin asma bahçelerini kurduran Asur kraliçesi
Semire Erkek Arapça (bkz. Semir)
Semiullah Erkek Arapça (bkz. Abdüssemi)
Semra Erkek Arapça Esmer
Şems Erkek Arapça Güneş
Şemseddin Erkek Arapça Dinin güneşi, dinin insanlara verdiği aydınlık. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır (Şemsettin)
Şemsi Erkek Arapça Güneşe ait, güneşle ilgili
Şemsifer Erkek Arapça-Farsça Güneşin aydınlığı, parlaklığı.
Şemsinisa Erkek Farsça Kadınların güneşi. Güneş gibi kadın
Şemsinur Erkek Arapça Güneşin ışığı, nuru
Şemspare Erkek Arapça-Farsça Güneş parçası. Çok parlak
Semure Erkek Arapça Çoğalan, zengin olan, meyve veren verimli. Ashabın kullandığı isimlerden
Şen Erkek Farsça Neşeli, sevinçli. -Daha çok iki isimlerde kullanılır. Şener, Şenol
Sena Erkek Arapça 1. Övgü ile ilgili. 2. Şimşek parıltısı.
Senabil Erkek Arapça Başaklar
Senahan Erkek Farsça Öven, metheden.
Şenal Erkek Türkçe-Farsça (bkz. Şen)
Şenalp Erkek Türkçe-Farsça Neşeli, canlı yiğit
Şenaltan Erkek Türkçe-Farsça (bkz. Altan)
Senan Erkek Arapça Işıklı, parlak
Senaver Erkek Farsça Öven, metheden
Senay Erkek Türkçe Sen aysın, ay gibi güzelsin
Şenay Erkek Türkçe-Farsça Ayın parlaklığı, güzelliği
Şenbay Erkek Türkçe-Farsça Neşeli, sevinçli, mutlu, varlıklı kimse
Şencan Erkek Türkçe-Farsça Canlı, neşeli, hareketli yapısı olan kimse
Sencer Erkek Türkçe Kılıç saplayan, batıran. Büyük Selçuklu Devletinin son hükümdarı öldüğü zaman Devlet resmen yıkılmıştır.
Şendoğan Erkek Türkçe-Farsça Sevinçli, neşeli ol
Şendur Erkek Türkçe-Farsça Neşeli, sevinçli olması devam etti, sürdü
Sene Erkek Habeşçe Sahabelerden ümmü halid’in kızının peygamberimizce seslenmesi anlamı: güzel kız.
Şenel Erkek Türkçe-Farsça Şen ve mutlu ev. Bölge, il
Senem Erkek Arapça Put, (bkz. Sanem)
Şener Erkek Türkçe-Farsça Mutlu, neşeli kimse
Senevat Erkek Arapça Seneler, yıllar, sinin
Senevi Erkek Arapça Seneye mensup, sene ile ilgili, bir yıllık
Şengil Erkek Türkçe-Farsça İyi yürekli, hoş sohbet kimse
Sengül Erkek Türkçe Sen gülsün, gül gibi güzelsin
Şengül Erkek Türkçe-Farsça Gülün en güzel hali
Şengün Erkek Türkçe-Farsça Sevinçli, ferah gün
Senih Erkek Arapça 1. Süs, bezek. 2. İnci.
Seniha Erkek Arapça İnciler, süs, bezek
Seniye Erkek Arapça Yüksek, yüce, ali, bülend
Şeniz Erkek Farsça Sevinçli, mutlu iz, hatıra
Şenkal Erkek Türkçe-Farsça Her zaman neşeli kal
Şennur Erkek Farsça Neşeli ve nurlu insan
Şenol Erkek Türkçe-Farsça Şen ve mutlu ol. - (bkz. Şenel)
Şensal Erkek Türkçe-Farsça Neşeni çevrene yay, herkes neşelensin
Şensoy Erkek Türkçe-Farsça Neşeli soydan gelen kimse
Şentürk Erkek Türkçe-Farsça Neşeli, canlı, mutlu türk
Şenyaşar Erkek Türkçe-Farsça Yaşamı, neşeli mutlu geçen kimse
Şenyurt Erkek Türkçe-Farsça Neşeli, mutlu insanların yurdu; ülkesinde yaşayan
Sepid Erkek Farsça Beyaz, ak, beyza
Sepide Erkek Farsça Tan vakti
Sera Erkek Farsça Saray. Büyük konak. Köşk
Serab Erkek Farsça Çöllük arazide, ışık kırılması sonucu görülen aldatıcı gerçek olmayan hayal, ılgım, salgım. - Türk dili açısından "b/p" olarak kullanılır
Seraçe Erkek Farsça Saraycık, küçük saray, konak
Şerafeddin Erkek Arapça Dinin şereflisi, büyüğü. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Şerafet Erkek Arapça Şerefli olma hali. Soydanlık, asalet. Hz. Muhammed (s.a.s)in soyundan olma
Şerafettin Erkek Arapça Dinin şereflisi, büyüğü.
Seralp Erkek Türkçe Baş yiğit
Seran Erkek Arapça Işıklı, parlak
Serap Erkek Türkçe Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması
Şerare Erkek Arapça Kıvılcım
Seraser Erkek Farsça 1. Baştan başa, büsbütün. 2. Altın veya gümüş telle dokunmuş kıymetli bir çeşit kumaş.
Seray Erkek Farsça 1. Ay gibi güzellerin başı. 2. Büyük konak. Saray.
Seraya Erkek Arapça Düşman üzerine gönderilen küçük süvari müfrezeleri
Serazat Erkek Farsça Serbest, özgür. Rahat, dertsiz
Serbay Erkek Türkçe 1. Komutan ,lider. 2. Baştaki kişi.
Serbülend Erkek Farsça Başta gelen, yüce üstün. - Türk müziğinde eski bir makam, zamanımızda örneği yoktur
Serbülent Erkek Farsça Baş Savaşçı
Sercan Erkek Türkçe Sevgili, sevilen, başcan
Serçin Erkek Farsça Seçen ve seçkin olan. Anlamı konusunda daha fazla bilgi sahibi ziyaretçilerimiz bizimle iletişime geçebilirler.
Serciyan Erkek Kürtçe Dağın başı, Dağbaşı
Serda Erkek Türkçe Türkçe’de baş anlamına gelen ser ve yüce anlamına gelen da kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Ermenice de "sevgi ver" anlamı taşımaktadır.
Serdar Erkek Farsça Başkumandan, başbuğ. Sefer zamanında padişah yerine ordunun başında sefere giden veziri azamlara verilen unvan, serdar-ı ekrem
Serdengeçti Erkek Türkçe Fedai, akıncı, yiğit
Serdil Erkek Farsça Baş, gönül
Serdinç Erkek Türkçe-Farsça Başı dinç, sakin, rahat, huzurlu
Şeref Erkek Arapça 1. Yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik. İyi ahlak ve faziletler sonucu meydana gelen manevi yücelik. 2. İyi ün. İftihar edilecek şey.
Şerefhan Erkek Arapça-Türkçe Büyük, yüce hükümdar
Şerefnaz Erkek Arapça-Farsça Çok nazlı
Seren Erkek Türkçe 1. Uzun, kalın ve silindir şekilli çam kerestesi. Yelkenlilerde ana direğe dik şekilde tutturulan ve yelken germeye yarayan ağaç. Seren yapılan köknar kerestesi. 2. Orun, makam.
Şeren Erkek Türkçe Tezcanlı, çevik
Serenay Erkek Türkçe Seren ve ay kelimelerinden birleşik isim. Seren, Yelkenli gemilerde direkler üzerinde yelken açmak ve işaret kaldırmak için kullanılan yatay olarak bağlanmış, uçları ince gönderdir. Ay, Dünya’nın tek doğal uydusu olan gök cismi Ay, yılın on iki bölümünden her biri Ay, Antik Mısır firavunu
Serengül Erkek Türkçe (bkz. Serendil). - Baş gül. Güllerin birincisi
Sergen Erkek Türkçe 1. Laf. 2. Vitrin. 3. Tepelerdeki düzlük yer. 4. Yorgun, perişan.
Serhad Erkek Arapça-Farsça Hudut, sınır, sınırbaşı; iki devlet arasındaki sınır boyu. - Türk dil kuralına göre "d/t" getirilerek de kullanılır
Serhan Erkek Arapça 1. Kurt, canavar. 2. Baş okuyucu, şarkıcı başı.
Serhat Erkek Arapça-Farsça Sınır boyu
Serhenk Erkek Farsça 1. Çavuş. 2. Türk müziğinde çok eski birleşik makam.
Serhun Erkek Farsça Asil kan, soylu kan
Seri Erkek Arapça Çabuk, hızlı
Şerif Erkek Arapça Şerefli, kutsal. Soylu temiz
Şerife Erkek Arapça (bkz. Şerif)
Serim Erkek Türkçe 1. Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad.
Serimer Erkek Türkçe Sabırlı kimse
Serin Erkek Türkçe Ilıkla soğuk arası
Şerir Erkek Arapça Taht. Yatacak yer.
Seriye Erkek Arapça Hz. Peygamber (s.a.s)in bulunmadığı küçük askeri birliklere verilen ad
Serkan Erkek Türkçe-Farsça Soylu kan, başkan
Serkız Erkek Türkçe-Farsça Baş kız, kızların, güzellerin başı
Serkut Erkek Farsça Mutlu, talihli, kutlu insan
Serma Erkek Farsça Soğuk kış
Sermed Erkek Arapça Ebedilik, ebediyet, sonsuzluk. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
Sermelek Erkek Farsça Meleklerin başı, melek kadar güzel ve iyi
Şermende Erkek Farsça Utangaç, çok utanan, mahcup
Sermet Erkek Türkçe Öncesiz ve sonrasız
Şermi Erkek Osmanlıca Sırrına erilemeyen doyumsuz güzellik
Sermin Erkek Türkçe Nermin, Şermin gibi adlara benzetilerek yapılmıştır
Şermin Erkek Farsça Utangaç, mahcup
Sernaz Erkek Farsça Çok nazlı
Sernevaz Erkek Farsça Baş okşayan, sevecen
Sernur Erkek Farsça Baş ışık. İlk ışık
Serol Erkek Türkçe-Farsça Önder ol, baş ol
Serpil Erkek Türkçe İyi geliş, büyü, güzelleş
Serpin Erkek Türkçe Yağmur
Serra Erkek Arapça Genişlik, kolaylık
Serraç Erkek Farsça 1. Çok sevilen, sayılan kimse, baştacı. 2. (Ar.) Saraç.
Sertaç Erkek Farsça Baştacı, çok sevilen, sayılan
Sertan Erkek Türkçe Gecenin en karanlık olduğu andan itibaren dünyanın o yüzeyine gelen günün ilk ışıkları.
Sertap Erkek Türkçe İnatçı, direngen
Sertel Erkek Türkçe Sert, katı, acımasız el
Serter Erkek Türkçe Katı, sırt, acımasız
Sertuğ Erkek Türkçe Baş tuğ
Serva Erkek Farsça Söz, masal
Server Erkek Farsça Baş, başkan, reis, ulu
Servet Erkek Arapça Zenginlik, varlık. Zenginliği meydana getiren mal, mülk, para
Servi Erkek Farsça Koyu yeşil yapraklı, ince uzun bir ağaç türü
Servinaz Erkek Farsça 1. Dallan yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili.
Sesil Erkek Bilinmiyor 1 - Bir organizmanın sap, gövde ve pedisel gibi yapıları olmaksızın doğrudan bir yere oturması. (Örn. Deniz Tabanı) 2 - Çerkezce de güneş ışığı anlamına gelmektedir. 3 - Ayrıca Meryem ananın yanında bulunan bayanlardan birinin ismidir. Kaynak. Ekşi Sözlük
Sesin Erkek Türkçe 1-Başta olan 2- Senin sesin, temsilci.
Şetaret Erkek Arapça Neşe, sevinç, şenlik
Setenay Erkek Çerkezce Çerkes dilinde bir anlamı ’’gözümün nuru’’ dur. Bir diğer anlamı da ’’yaban dağ gülü’’ dür. Bu isim kafkas mitolojisi olarak da kabul edilen nart destanlarında adı sıkça geçen Setenay Guaşe ’den gelmektedir. (veya Satanay Biyçe) Kaynaklarda her iki şekildede yer alabiliyor.
Settar Erkek Arapça Örten. Günahları örten, Allah. - Allahın isimlerinden "abd" takısı alarak kullanılır. Abdüssettar
Seva Erkek Arapça Denklik, beraberlik, beraber olma
Sevad Erkek Arapça Esmerlik, kara renkli adam. - Sahabe isimlerindendir
Seval Erkek Türkçe Severek al, hep sev
Şeval Erkek Kürtçe İlkbahar.
Sevan Erkek Türkçe Severek al, hatırla
Sevay Erkek Türkçe Sevimli ay
Sevban Erkek Arapça Giyinen, kuşanan. Hz. Peygamberin azatlısının adı
Sevcan Erkek Türkçe Sevgili insan, seviml
Sevda Erkek Arapça 1. Bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu. 2. Şiddetli sevgi, aşk. 3. Aşırı istek, heves. 4. Kara sevda, mali hülya, melankoli. 5. Hüzün. İptila.
Sevde Erkek Arapça Siyah, esmer, esmer güzeli. Müminlerin annelerinden birisi Hz. Sevde
Sevdekar Erkek Farsça Sevdalı
Seven Erkek Türkçe Sevgi duyan, sevgi dolu kimse
Sevenay Erkek Türkçe (bkz. Sevay)
Sevencan Erkek Türkçe (bkz. Sevcan)
Sevener Erkek Türkçe Sevgi duyan, sevgi dolu kimse
Sevengül Erkek Türkçe Sevimli gül, sevgiyi hatırlatan gül
Sevengün Erkek Türkçe (bkz. Sevgün)
Sevgen Erkek Türkçe Sevmiş, seven
Sevgi Erkek Türkçe Sevme hissi, aşk muhabbet
Sevginaz Erkek Türkçe Çok nazlı, sevgili
Sevgür Erkek Türkçe Çok seven
Sevi Erkek Türkçe Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk.
Sevik Erkek Türkçe 1. Dost, arkadaş. 2. Unutkan, saf kimse. 3. Sevgili, sevilen.
Sevil Erkek Türkçe Her zaman sevilen, beğenilen biri olma temennisi
Sevilay Erkek Türkçe Ay gibi her zaman sevil
Sevim Erkek Türkçe 1. Sevme, muhabbet. 2. Başkalarının sevmesine sebeb olan vasıf, cazibe.
Sevinç Erkek Türkçe Bir halden hoşnut olmanın doğurduğu heyecan
Sevkan Erkek Türkçe Sevgili, asil kan
Şevket Erkek Arapça Azamet, büyüklük, ululuk, debdebe, haşmet
Şevki Erkek Arapça Şevkle ilgili, şevke ait, neşeli
Şevkidil Erkek Arapça-Farsça Gönül neşesi, gönül sevinci
Şevkiye Erkek Arapça (bkz. Şevki)
Sevnaz Erkek Türkçe Çok nazlı sevgili
Sevnur Erkek Türkçe Sevgi nuru, ışığı, aygınlığı
Sevtap Erkek Türkçe Tapılacak kadar sevgi duyulan
Sevüktekin Erkek Türkçe Çok sevilen, tek tutulan
Şevval Erkek Arapça Hicri takvime göre yılın 10. ayı, ilk üç günü şeker bayramıdır
Şeyban Erkek Arapça Saçlarına ak düşmüş yaşlı kimse. Moğol hükümdarlarından birisi
Şeybe Erkek Arapça (bkz. Şeyban)
Seyda Erkek Türkçe İleri gelen, seçkin.
Şeyda Erkek Farsça Aşk çılgını, çok tutkun, aşık, bülbülün şakıması
Şeydagül Erkek Farsça (bkz. Şeyda)
Şeydanur Erkek Farsça (bkz. Şeyda)
Seyehat Erkek Arapça 1. Seyahat, gezi. 2. Gölgenin güneşle beraber dönmesi.
Seyfeddin Erkek Arapça Dini koruyan, dinin kılıcı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
Seyfi Erkek Arapça 1. Kılıçla ilgili kılıç şeklinde. 2. Askerlikle ilgili. Askeri.
Seyfiye Erkek Arapça (bkz. Seyfı)
Seyfullah Erkek Arapça Allahın kılıcı. - Ali (r.a.)nin ve Hz. Halid b. Velidin lakabı
Şeyh Erkek Arapça 1. Yaşlı adam, ihtiyar. 2. Kabile ve aşiret reisi. 3. Bir sahada üst seviyeye gelmiş, otorite. 4. Tekke ve zaviye reisi.
Seyhan Erkek Arapça 1. Ürdünün ötesinde Hz. Musanın mezarının bulunduğu şehir. 2. Adana ovasını yararak İskenderun körfezine dökülen nehir.
Seyhun Erkek Türkçe (bkz. Seyhan)
Seyidhan Erkek Arapça Hanların başı, önderi
Seyit Erkek Arapça Efendi, bey
Seyla Erkek Arapça-Farsça Sel suyu.
Seylab Erkek Farsça Sel, sel suyu. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Seylan Erkek Arapça Akma, akış
Şeyma Erkek Arapça 1. Bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. 2. Hz. Peygamberin süt kardeşi.
Şeymanur Erkek Arapça Şeyma ve Nur kelimelerinin birleşimininden oluşmuş bir isimdir. Ayrıca Şeyma ve Nur isimlerinin anlamlarına bakabilirsiniz.
Seymen Erkek Bilinmiyor Bayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit.
Seyra Erkek Gürcüce İçeri atmak, rastlamak, karşılaşmak
Seyran Erkek Arapça Gezme, bakıp seyretme
Seyyal Erkek Arapça Akan, akıcı, akışkan
Seyyare Erkek Arapça Güneşin çevresinde belli bir eğri çizerek dolaşan yıldız, gezegen
Seyyid Erkek Arapça 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi, lider. 2. Hz. Peygamberin soyundan olan kimse. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
Seyyide Erkek Arapça (bkz. Seyyid). - Muhterem (kadın)
Seza Erkek Farsça Münasip, uygun, yaraşır
Şeza Erkek Arapça Kokulu şeylerin kokusu
Sezai Erkek Farsça Uygun yaraşan, münasip
Sezal Erkek Türkçe Sezgili
Sezan Erkek Türkçe Sezgili
Sezavan Erkek Farsça Münasip uygun, yaraşır
Sezay Erkek Türkçe (bkz. Sezan)
Sezcan Erkek Türkçe (bkz. Sezal)
Sezek Erkek Türkçe Çabuk sezen, duyarlı, hassas
Sezen Erkek Türkçe Duyan, hisseden, anlayan, sezgili
Sezer Erkek Türkçe Duyar, hisseder, anlar
Şezerat Erkek Arapça İşlenmeden maddenin içinde toplanan altın parçaları. Süs olarak kullanılan inci ve altın taneleri
Sezgen Erkek Türkçe Sezen, hisseden, duyan
Sezgi Erkek Türkçe 1. Sezme kabiliyeti, seziş. 2. Deneme ve akıl yürütme sonucu olmayıp doğrudan bilme, anlama ve kavrama, tahaddüs.
Sezgin Erkek Türkçe Sezme yeteneği olan, duygulu anlayışlı
Sezginay Erkek Türkçe (bkz. Sezgin)
Sezin Erkek Türkçe (bkz. Sezgin)
Sezmen Erkek Türkçe Sezen, anlayan kimse
Şezre Erkek Arapça İşlenmemiş ham altın. Süs için asılan inci ve altın
Şiar Erkek Arapça İlke,Ülkü,Düstur
Sibel Erkek Türkçe 1. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası. 3. Eski Türklerdeki bir tanrıça.
Sıbgatullah Erkek Arapça Yaratıcı gücü, kuvveti olan Allahın kulu
Sıcak Erkek Türkçe Sıcakkanlı, cana yakın
Sıdal Erkek Türkçe 1. Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.
Sidal Erkek Bilinmiyor Dalın gölgesi
Sıdam Erkek Türkçe Sade, yalın, düz, süssüz
Sıdar Erkek Türkçe Dayanıklı
Sidar Erkek Farsça Ağaç gölgesi anlamına gelmektedir.
Sıddık Erkek Arapça 1. Çok doğru olan, hiç yalan söylemeyen. Hakikati kabul eden ve onaylayan kişi. 2. Kuranda peygamberleri vasfetmek, iman edenlerin sıfatı ve şehitlikten önde gelen makam kastedilerek zikredilmiştir. Ebu Bekir Sıddık: Hz. Ebu Bekirin lakabı.
Şide Erkek Farsça Parlak, ışıklı, güneş
Sidelya Erkek Bilinmiyor Cennette açan çiçek
Sıdıka Erkek Arapça Çok doğru, yalan söylemeyen. Hz. Aişe ve Hz. Meryemin lakabı
Sıdk Erkek Arapça 1. Doğruluk, gerçeklik. 2. Temiz kalplilik, halisiyet. 3. Sadakat.
Sıdkı Erkek Arapça İç, yürek temizli-ğiyle, doğrulukla ilgili. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
Sıdkiye Erkek Arapça İç yürek temizliğiyle doğrulukla ilgili, (bkz. Sıdıka)
Sidre Erkek Arapça Arabistan kirazı
Şifa Erkek Arapça İyi olma, kurtulma
Şihab Erkek Arapça 1. Kıvılcım. Akan yıldız. 2. Cesur, yürekli.
Şihabeddin Erkek Arapça Dinin parlak yıldızı
Şihban Erkek Arapça 1. Kıvılcımlar. 2. Akan yıldızlar.
Şiir Erkek Türkçe Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi
Sika Erkek Arapça Güven, emniyet. İnanılır, güvenilir kimse
Sikaye Erkek Arapça Su içecek kab. İçilecek suyun toplanması için yapılan yer
Şikayet Erkek Arapça 1. Birine içecek su verme vazifesi. 2. Kabe sakalığı, Mekkede hacılara zemzem dağıtma işi.
Sıla Erkek Arapça Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma
Şilan Erkek Kürtçe Yaban gülü. Dağ gülü gibi anlamlarına gelir. (Kuşburnu)
Sılay Erkek Türkçe Sıla ve Ay kelimelerinden türemiş bir isimdir. Ay özlemi anlamı taşımaktadır.
Sima Erkek Farsça 1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip.
Şimal Erkek Arapça Yön olarak Kuzey.
Simavi Erkek Farsça Yüz, çehre, benizle ilgili
Simay Erkek Türkçe Gümüşten ay, gümüş gibi parlak ay
Simber Erkek Farsça Göğsü gümüş gibi olan
Şimel Erkek Türkçe Sol, sol taraf. Sağın ve cenubun zıddı. Kuzey anlamlarını taşır. Ayrıca zazaca Saman topu anlamına gelmektedir.
Simge Erkek Türkçe İşaret, sembol
Simin Erkek Farsça Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen parlak ışıltı
Simla Erkek Hintçe Simla, karlarla kapli anlamina gelir. Hindistan’daki şehrin adinin simla olmasi da burdan gelmektedir. Zira hindistanin kuzeyınde himalayalardaki bu şehir cok serin, kış aylarında karlarla kaplıdır.
Simre Erkek Bulgarca Yıldızın yeryüzüne yansıması hali
Simruy Erkek Farsça Gümüş yüzlü, gümüş gibi parlak, ışıltılı yüzü olan
Şimşek Erkek Türkçe 1. Yağmurlu havada, buluttan buluta ya da yere elektrik boşalırken oluşan, geçici ve şiddetli elektrik akımı. 2. Canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.
Şimşeker Erkek Türkçe Çok hareketli, canlı, hızlı kimse
Şimşekhan Erkek Türkçe (bkz. Şimşekkan)
Şimşekkan Erkek Türkçe Hareketli, canlı soydan gelme
Simten Erkek Farsça Teni gümüş gibi güzel, parlak olan
Simurg Erkek Farsça Anka kuşu, masal kuşu
Sina Erkek Arapça 1. Arap yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yanmada. 2. Bu yarımadada bulunan dağ. 3. Hz. Musaya Allahtan levhaların (sözlerin) geldiği dağ.
Sinan Erkek Arapça Mızrak, süngü vb. silahların sivri ucu
Şinas Erkek Farsça Anlayan, tanıyan, bilen
Şinasi Erkek Farsça 1. Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili. 2. Tanzimat döneminin ünlü şairi ve gazetecisi.
Şinaver Erkek Farsça Suda yüzen, yüzücü
Sincan Erkek Türkçe Gülgillerden, Doğu Anadolu bölgesinde yetişen, kırmızı ya da kan kırmızısı renkte çiçekleri olan çok yıllık ıtırlı bir bitki
Sine Erkek Farsça 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. İç derinlik.
Sinejan Erkek Çerkezce Gözümün nuru anlamına gelmektedir.
Sinem Erkek Türkçe-Farsça Gönlüm, yüreğim, çok sevdiğim
Sinemis Erkek Çerkezce Gözümde anlamını taşımaktadır.
Sineris Erkek Çerkezce Gözümün İçi
Sıngın Erkek Türkçe 1. Kırık, dökük. 2. Dağınık. 3. Sıkıntılı, kederli. 4. Çekingen, gözü korkmuş.
Şinid Erkek Farsça İşitme, semi
Sipahi Erkek Farsça Osmanlı İmpa-ratorluğunda tımar sahibi bir sınıf atlı asker
Sipar Erkek Farsça 1. Feda eden, veren. 2. Suya kanmış. 3. Taze, körpe.
Sipas Erkek Farsça Şükretme, dua etme
Sirac Erkek Farsça 1. Işık meşale, kandil, çerağ. 2. Nur saçan anlamında Rasulullah için kullanılmıştır.
Siraç Erkek Arapça Işık. Lâmba. Fener. Mum. Kandil. * Şevk veren şey. * Güneş ve ay mânâsına veya Resul-i Ekrem’e (A.S.M.) "Nur saçan" meâlinde verilen bir isimdir.(Hem o Bürhan-ı Hak ve Sirac-ı Hakikat öyle bir din ve şeriat göstermiştir ki, iki cihanın saadetini te’min edecek desatiri câmi’dir. M.)
Siraceddin Erkek Arapça – Dinin kandili, dinin verdiği aydınlık, ışık, ışıklandıran, aydınlatan. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
Sıralp Erkek Türkçe Sır saklayan yiğit
Şiran Erkek Arapça Kaleler, hisarlar
Sırat Erkek Arapça Yol, tarik
Sıratullah Erkek Arapça Dosdoğru yol. Allahın yolu
Şiraz Erkek Farsça Türk müziğinde eski bir makam
Şiraze Erkek Farsça 1. Kitap ciltlerinin iki ucunda bulunan ve yaprakları muntazam tutan, ibrişimden örülmüş ince şerit. 2. Pehlivan kispetinin parçası. 3. Esas, düzen, nizam.
Şirem Erkek Türkçe Tatlım, bana ait şire
Siren Erkek Türkçe Mitolojide geçen, denizde kayalar üzerinde gemicilere şarkılar söyleyen, belden aşağısı balık biçiminde kadın, deniz kızı
Siret Erkek Arapça Bir kimsenin manevi durumu, hal ve hareketleri, tabiatı ahlak ve karakteri. Hal ve gidiş. Hal tercümesi. - Hz. Muhammedin hal tercümesi.
Sirfiraz Erkek Farsça Başını yukarı kaldıran yükselten, benzerlerinden üstün olan. Aslı Serfırazdır
Şirin Erkek Farsça Sevimli, cana yakın
Sırma Erkek Türkçe 1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Rütbe gösteren sarı şerit. Sırmadan yapılmış.
Sırrı Erkek Arapça 1. Sırla ilgili, sırra ait. 2. Mistik.
Sırriye Erkek Arapça (bkz. Sırrı)
Şirvan Erkek Farsça 1. İranda bir kent adı. 2. Aslan barınağı.
Şirzat Erkek Arapça-Farsça Aslan gibi güçlü, kişilikli kimse
Sitare Erkek Farsça Yıldız
Sitaregan Erkek Farsça Yıldızlar
Sıtkı Erkek Türkçe Yalan söylemeyen, dürüst
Siva Erkek Arapça Başka, gayrı özge
Sivar Erkek Arapça Bilezik, bileklik.
Şive Erkek Farsça Naz, eda
Şivekar Erkek Farsça Nazlı, edalı, işveli
Siyadet Erkek Arapça 1. Efendilik, beylik, seyyidlik, sahiplik. 2. Hz. Hasan vasıtasıyla Hz. Peygamber soyundan olma.
Siyamı Erkek Arapça Oruç tutan, oruçlu, kötülükten kaçınan
Sıyanet Erkek Arapça Koruma, korunma
Şiyar Erkek Kürtçe Duyarlı, hisleri güçlü olan, kabiliyeti, anlama düzeyi yüksek olan ve refleksleri güçlü olan insan.
Siyaset Erkek Arapça 1. Seyislik, at idare etme, at işleriyle uğraşma. 2. Memleket idaresi. 3. Ceza, idam cezası. 4. Politika. Diplomatlık.
Sohbet Erkek Arapça Görüşüp, konuşma, arkadaşlık
Sohrap Erkek Farsça Farsça bir isimdir. Anlamını bilenler bize ulaşabilirler.
Şöhret Erkek Arapça Şöhretli, ünlü, şöhreti ağızlarda dolaşan
Sökmen Erkek Türkçe Yiğitlere verilen san. Selçuklulara bağlı Hasankeyf Artuklu Beyliğinin kurucusunun adı
Sökmener Erkek Türkçe Yiğit kimse
Sökmensu Erkek Türkçe Yiğit asker, yiğit subay
Solay Erkek Türkçe Ay ışığının azalması, solması
Şölen Erkek Türkçe En üst idareci tarafından bütün halka verilen, dini ve içtimai fonksiyonları olan yemek, ziyafet
Solmaz Erkek Türkçe Her zaman taze, körpe ve genç
Somay Erkek Türkçe Ay gibi kusursuz, eksiksiz güzel
Somel Erkek Türkçe Doğru, katışıksız, güçlü el
Somer Erkek Türkçe Doğru, katışıksız güçlü kimse
Sonalp Erkek Türkçe Sonuncu, son doğan yiğit, erkek çocuk
Sonat Erkek Türkçe Bir ya da iki çalgı için yazılmış, üç ya da dört bölümden oluşan müzik yapıtı
Sonay Erkek Türkçe Ayın son günleri
Soner Erkek Türkçe (bkz. Sonalp)
Songül Erkek Türkçe Sonbaharın sonlan, kış başlangıcında uçan gül
Songün Erkek Türkçe Sonuncu, son olan. Eğilim, yetenek
Songur Erkek Türkçe 1. Şahin. 2. Ağır, hantal.
Songurhan Erkek Türkçe (bkz.Songur)
Sönmez Erkek Türkçe Parlaklığım, ışığını hiç yitirmeyen, her zaman canlı
Sönmezalp Erkek Türkçe (bkz. Sönmez alp)
Sönmezay Erkek Türkçe Işığı hiç sönmeyen ay
Sonnur Erkek Türkçe (bkz. Sonay)
Sonsuz Erkek Türkçe Sonsuzluk.
Sontaç Erkek Türkçe Eşsiz taç
Sonver Erkek Türkçe Son olması istenen çocuklara verilen isimlerden
Sorgun Erkek Türkçe 1. Bir tür söğüt ağacı. 2. Sıtkı, sert. 3. Çok uzun ve güzel saç.
Soyhan Erkek Türkçe Han soyundan gelen
Soykan Erkek Türkçe Asil, soylu
Soysal Erkek Türkçe Uygar, medeni
Soysaldı Erkek Türkçe Soyu genişledi, tanındı
Soysaltürk Erkek Türkçe – Uygar Türk.
Soysan Erkek Türkçe Tanınmış soy
Soyselçuk Erkek Türkçe Selçuklu soyundan
Soytekin Erkek Türkçe Cesur, yiğit. - (bkz. Tekin)
Soyuer Erkek Türkçe Yiğit soydan gelen
Soyurgal Erkek Türkçe İhsan, bağış, hediye, armağan
Sözen Erkek Türkçe Söylev veren, güzel konuşan hatib
Sözer Erkek Türkçe Sözünde duran
Sözmen Erkek Türkçe Güzel, etkili konuşan kimse
Su Erkek Türkçe Rengi, kokusu ve tadı olmayan, saydam, sıvı madde
Suad Erkek Arapça Mutlulukla, saadetle ilgili, mutlu. Sad isminin müennesidir
Sualp Erkek Türkçe Güçlü, yiğit asker
Şuara Erkek Arapça Kuranda sure ismi. Şairler anlamına gelmektedir.
Suat Erkek Arapça Mutlu, mutlulukla ilgili
Suavi Erkek Arapça Herkesin işine koşan, yardım eden
Suay Erkek Türkçe Suya düşen ay
Subahi Erkek Arapça (bkz. Subhi)
Subhi Erkek Arapça Sabah vakti, şafak ile ilgili. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Subhiye Erkek Arapça (bkz. Subhi)
Subutay Erkek Türkçe Cengiz Hanın ünlü Moğol generalinin adı
Suca Erkek Türkçe Uzun düzgün boy
Şüca Erkek Arapça 1. Cesaretli, cesur, yiğit. 2. Aslan ve yengeç arasında yıldız kümesi.
Şüceyne Erkek Arapça Ağaçcık, nihal
Sudan Erkek Türkçe Su gibi güzel, parlak
Sude Erkek Farsça Sürmüş, sürülmüş, ezilmiş
Sudegül Erkek Türkçe Sude ve Gül kelimelerinin birarada kullanılması ile meydana gelmiştir. Bknz: Sude, Gül
Sudeka Erkek Arapça Doğru, hakiki dostlar
Sudem Erkek Arapça Sude isminin aitlik eki almış halidir. Sude : sürmüş, sürülmüş, ezilmiş .
Sudenaz Erkek Arapça Boyalı, sürmeli ve Nazlı olan.
Suder Erkek Farsça Aydınlık Su
Sudeysi Erkek Arapça Kabe imamlarından Abdurrahman Es Sudeysi ’nin soyadı.
Sudi Erkek Arapça Yararlı, faydalı, kazançlı
Sudiye Erkek Arapça (bkz. Sudi)
Sudur Erkek Arapça 1. Göğüsler. 2. Sadrazamlar. 3. Kazasker. 4. Sadır olma, meydana gelme.
Sueda Erkek Bilinmiyor Dosdoğru, temizlenmiş olan
Süeda Erkek Arapça Kutlu, uğurlu insanlar
Süel Erkek Türkçe Asker eli
Süer Erkek Türkçe Yiğit asker
Süerdem Erkek Türkçe Erdemli asker
Suergin Erkek Türkçe Olgun asker
Süerkan Erkek Türkçe Soylu kandan gelen asker
Süersan Erkek Türkçe Yiğitliğiyle ünlü asker
Sufi Erkek Arapça Tasavvuf erbabı, mutasavvıf
Sufle Erkek Fransızca Tiyatro oyunlarının temsili sırasında oyuncuların sözlerini unutmamaları için sahne kenarında yahut zeminde, seyirci tarafından görülemeyecek şekilde kapatılmış deliklerde bulunan suflörler tarafından tekstin fısıldanmasıdır. Aynı zamanda bir çeşit tatlı.
Süfyan Erkek Arapça Ashab-ı kiramın meşhurlarından bazılarının ismi. Süfyan-ı Sevri: Kelamcı, muhaddis, alim
Suğra Erkek Arapça Daha, pek, en küçük
Süha Erkek Arapça Büyükayı takım yıldızının en küçük yıldızı
Suhan Erkek Türkçe Suyun hakimi, su kaynaklarının yönetimini elinde bulunduran
Sühan Erkek Farsça Söz, lakırdı. Şiir
Sühandan Erkek Farsça Söz sahibi, güzel söz söyleyen
Suhansera Erkek Farsça Ahenkli söz söyleyen
Suhara Erkek Türkçe Davet ve şölen demektir. Aynı zamanda kuranda da geçmektedir.
Şüheda Erkek Türkçe Şehitler
Suheyb Erkek Arapça Arkadaş, dost. Rasulullahın azatlısının adı
Süheyl Erkek Arapça Semanın güney yarımküresinde bulunan sefineyi Nuh burcundaki parlak ve büyük yıldızın adı
Süheyla Erkek Arapça Yumuşak, iyi huylu kadın
Suhulet Erkek Arapça 1. Kolaylık. Yumuşaklık. Mülayemet. 2. Uygunluk. Elverişlilik.
Sühunet Erkek Arapça Sıcaklık
Suka Erkek Arapça Çarşı adamı, esnaf
Sükar Erkek Türkçe Asker soyundan gelen, yiğit yürekli asker
Sukeyna Erkek Arapça Hz. Hüseyinin kızının adı. Anlamı konusunda bize yardımcı olabilirsiniz.
Sukeyne Erkek Arapça Sessiz, sakin, ağırbaşlı. Hz. Hüseyin’ in Kızı
Sükeyne Erkek Arapça Sessiz, sakin, ağırbaşlı, onurlu. Hz. Hüseyin (r.a.)in kızının adıdır.
Şükran Erkek Arapça İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık
Şükriye Erkek Arapça İyilik bilme, minnettarlıkla ilgili, iyilik bilen
Şükrü Erkek Arapça Şükretme, minnettarlıkla ilgili
Şükufe Erkek Farsça Çiçek. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarz
Sükuti Erkek Arapça Susmayı seven, az konuşan
Sülasi Erkek Arapça Üçlü, üç şeyden meydana gelen
Sulbi Erkek Arapça Birinin sulbünden gelme, kendi evladı, oğlu
Sulbiye Erkek Arapça (bkz. Sulbi)
Şule Erkek Türkçe Alev, ateş alevi
Şüle Erkek Arapça Alev, yalım. Alevli ateş
Suleha Erkek Arapça Salih, iyi, yarar, selahiyet, günah işlemeyen
Süleyman Erkek Arapça 1. İbranice "huzur, sükun". 2. Kuran-ı Kerimde ismi geçen peygamberden biri. Ulul-Azm peygamberlerdendir.
Sulhi Erkek Arapça Barışa özgü, barışla ilgili, barışçı
Sulhiye Erkek Arapça (bkz. Sulhi)
Sultan Erkek Arapça Padişah, hükümdar
Sülünay Erkek Türkçe Ay gibi güzel, uzun boylu, endamlı
Sülünbike Erkek Türkçe Sülün gibi boylu endamlı kadın
Sülvan Erkek Arapça Yüreğe ferahlık veren ruh, iç açıcı ilaç
Sülvane Erkek Arapça (bkz. Sülvan)
Sümbül Erkek Farsça l. Zambakgillerden, salkım çiçekli, keskin kokulu, soğanlı otsu bitki. 2. Güzellerin saçı.
Sümbülveş Erkek Farsça Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel
Sümer Erkek Türkçe Eski tarihlerde aşağı Mezopotamyada yaşamış olan bir kavim
Sümeyra Erkek Arapça Sümeyre Meyve çağlası, kıvrılmış yaprak.
Sümeyre Erkek Arapça 1. Meyve çağlası. 2. Kıvrılmış yaprak.
Sümeyye Erkek Arapça İslamın ilk şehidi. Ammar b. Yasirin annesi ve ilk müslüman olan hanım sahabelerden
Sümre Erkek Arapça Esmerlik, karayağızlık
Sümret Erkek Arapça (bkz. Sümre)
Suna Erkek Türkçe Erkek ördek. Görünüşündeki zerafet sebebiyle bayan ismi olarak kullanılmıştır
Sunar Erkek Türkçe Saygılı bir biçimde verir, takdim eder
Sunay Erkek Türkçe Ayı sun, getir. Sun ve ay kelimelerinden birleşik isim
Sunaz Erkek Türkçe Su ve Naz kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. Su kadar saf ve nazlı anlamını taşır.
Sündüs Erkek Arapça Eskiden altın veya gümüş tellerle nakışlı olarak dokunan bir çeşit ipekli kumaş. Kuranda cennet elbisesi anlamında Kehf: 31, Duhan: 53, İnsan suresi 21. ayetlerde mezkurdur
Suner Erkek Türkçe Sunucu, sunan
Sungu Erkek Türkçe Armağan, bağış, ihsan
Sungun Erkek Türkçe 1. Yetenek. 2. Bağış, ihsan.
Sungur Erkek Türkçe 1. Sakin, soğukkanlı (kimse). 2. Akdoğan.
Sunguralp Erkek Türkçe Soğukkanlı ve doğankuşu gibi güçlü, yiğit
Sungurbay Erkek Türkçe (bkz. Sunguralp)
Sungurtekin Erkek Türkçe (bkz. Sunguralp)
Sünnet Erkek Arapça 1. İyi ahlak, iyi tabiat. 2. Hz. Muhammedin sözleri, işleri ve tasvipleri.
Sünnetullah Erkek Arapça Allahın koyduğu nizam
Sunuhi Erkek Arapça Hatırlayan, gönül alan, kolay anlayan
Sunullah Erkek Arapça Allahın yarattığı
Süphan Erkek Türkçe Doğu Anadoluda Van gölünün kuzey kıyısındaki sönmüş volkan
Suphi Erkek Bilinmiyor Sabahla, aydınlıkla ilgili
Şura Erkek Arapça Konsey, meclis, kurul, encümen, danışma kurulu, divan. Kuran-ı Kerim’de bir sure nin adı.
Suray Erkek Bulgarca Büyükelçi.
Sure Erkek Arapça Kur’an ’ın yüz on dört bölümünden her biri.
Süreha Erkek Arapça Saf ırklar
Süreyya Erkek Arapça Ülker yıldızı, pervin
Suri Erkek Osmanlıca Surete ait, görünüşe ait ve müteallik. Hakiki, ciddi ve samimi olmayan. Zâhir
Sürre Erkek Arapça 1. Para kesesi. 2. Hediye. 3. Osmanlı devletinde halifelik makamınca Mekke ve Medine fakirleri ile alimlerine gönderilen para.
Sürsoy Erkek Türkçe Soyun sürsün, soyun genişlesin
Sürür Erkek Arapça Sevinç
Süruri Erkek Arapça Sevinçle, neşeyle ilgili. - VIII. yy.ın ünlü Osmanlı şairi.
Süsen Erkek Türkçe Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. Zambak
Suud Erkek Arapça 1. Kutsal sayılan yıldızlar. 2. Yukarı çıkma, yükselme. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
Suudi Erkek Arapça (bkz. Suud)
Süvari Erkek Farsça 1. Atlı. Atlı asker. 2. Gemi kaptanı.
Süveyda Erkek Arapça 1. Kalbin ortasında var kabul edilen siyah nokta. 2. Tohumun ortasında bulunan tanecik. 3. Kalpteki gizli günah. - İsim olarak kullanılması uygun değildir.
Suyurgal Erkek Türkçe İhsan, bağış, hükümdarca bağışlanan dirlik
Suyurgamış Erkek Türkçe Lütufta, ihsanda bulunan, bağış yapan kimse. Acıyan, merhamet eden.
Suyurgan Erkek Türkçe (bkz. Suyurgamış)
Suzan Erkek Farsça Yakan, yakıcı. Yanan, yanıcı
Süzen Erkek Farsça Topluca yapılan av
Suzi Erkek Farsça 1. Yanma, tutuşma ile ilgili. 2. (Mecazen): Ateşli kimse.
Suzidil Erkek Farsça 1. Türk musikisinin şed makamlarından biri. 2. Gönül ateşi, gönül sıcaklığı.
Suznak Erkek Farsça 1. Yakan, yakıcı. Dokunaklı. 2. Türk müziğinde basit bir makam.

 


  • bebek isimleri
  • S harfi



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter