Çok uzak bir ülkede, iki kardeş yaşardı. Biri şehzade, diğeri sultan idi. Şehzade, babasının tahtını devralmak için hazırlanırken, sultan da ülkenin en büyük bilgesi olmak için çalışmaktaydı. Sultanın elinde sihirli bir kitap vardı. Bu kitap, sultanın bilgeliğini artıran ve ona büyük güçler veren bir kitaptı. Şehzade ise bu kitabı pek önemsemezdi. Onun tek istediği, güzel bir prensesle evlenmek ve mutlu bir hayat sürmekti.

Bir gün, bir büyücü ülkeye gelir. Büyücü, şehzadeye bir teklif sunar. Büyücü, şehzadeye dünyanın en güzel prensesini eş olarak vermek istediğini söyler. Ancak bunun karşılığında, şehzade büyücüye sultanın sihirli kitabını vermelidir. Şehzade, büyücünün teklifini duyunca çok sevinir. Sultanın kitabını çalmak için bir plan yapar. Sultan uyurken, kitabı alır ve büyücüye götürür. Büyücü, kitabı alır ve şehzadeye gülümser. Şehzade, prensesi görmek için sabırsızlanmaktadır. Ancak büyücü, şehzadeyi kandırmıştır. Büyücü, prensesi vermek yerine, şehzadeyi bir ejderhaya dönüştürür. Şehzade, büyük bir korku ve pişmanlık içinde bağırır. Ama artık çok geçtir. Büyücü, kitabı alıp kaçar.

Sultan, kardeşinin başına gelenleri öğrenir. Sultan, çok üzülür ve çok kızar. Kardeşini kurtarmak için yola çıkar. Büyücünün peşine düşer. Büyücüyle savaşır ve kardeşini ejderhadan geri dönüştürür. Şehzade, yaptığı hatadan pişman olur ve sultanın kitabını geri verir. Sultan, kardeşini affeder ve ona sarılır. Şehzade ve sultan, ülkelerine döner ve mutlu bir şekilde yaşarlar.