Bebek İsimleri Listesi - I ve İ Harfi İle Başlayanlar

I ve İ Harfi ile başlayan bebek isim listesi
02 Ekim 2023 Pazartesi - 00:15 (1 Yıl önce)

İsim Cinsiyet Köken Anlamı
İbadullah Erkek Arapça 1. Allahın kullan, insanlar, (bkz. Abdullah). 2. Çok, pek çok.
İber Erkek Arapça İbretler, alınan kötü dersler
İbhac Erkek Arapça Sevindirme, sevindirilme
İbiş Erkek Türkçe l. Ortaoyunu ve kukla tiplerinde gülünç şahıs. 2. Avanak, sersem. Daha çok takma isim olarak kullanılır.
İbn Erkek Arapça Erkek çocuk demektir. Araplarda birçok şahıs babalarının isimleriyle anılmıştır. İbn Abbas (Abdullah): Rasulullah in amcası Abbasın oğlu. Sahabedendir
İbra Erkek Arapça Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma, aklanma.
İbrahim Erkek Arapça 1. İnananların babası. 2. Hakların babası. 3. Kuranda ismi geçen İbrahim peygamber.
İbret Erkek Arapça 1. Bir olaydan, kötü bir durumdan ders alma. 2. İbret alınacak olay, iş, acaip, tuhaf.
İbrin Erkek Arapça Yüzü parlak, güzel olan sevgili
İbrinşak Erkek Arapça Ağaçta, çiçek açma, ağacın çiçeğinin tomurcuğunu yarıp çıkması
İbriz Erkek Arapça Halis, saf altın
İbsan Erkek Arapça İnsanın yüzü veya huyu güzel olma
İbşar Erkek Arapça Müjde verme, müjdeleme, muştulama
İcab Erkek Arapça 1. Lazım gelme, gerçek. 2. Bir sözleşme için ilk söylenen söz. 3. Olumlama, olumlu hale gelme.
İcabet Erkek Arapça 1. Kabul etme, kabul edilme. 2. Razı olma, uyma.
İcabi Erkek Arapça (bkz. İcab)
İcazet Erkek Arapça 1. İzin, ruhsat. 2. Diploma.
İci Erkek Farsça 1. Hükümdar veziri vekili. 2. Atmaca.
İçkin Erkek Türkçe Varlığın içinde bulunduğu varlığın yapısına karışmış olan. 2. Yalnızca bilinçte olan. 3. Deney içinde kalan, deneyi aşmayan. 4.Dünya içinde dünyada olan
İclal Erkek Arapça 1. Büyültme, saygı gösterme, ikram. 2. Büyüklük, kudret ve kuvvet.
İcma Erkek Arapça Dağınık şeyleri toplama, biraraya getirme
İcmal Erkek Arapça 1. Özetleme. 2. Özet. 3. Cem, toplama.
İçöz Erkek Türkçe İçli, özlü değerli
İçten Erkek Türkçe Yürekten, candan, samimi. En önemli, can alıcı noktasından
İdicanan Erkek Arapça Sevgilinin bayramı
Idık Erkek Türkçe Kutsal, mübarek
İdikut Erkek Türkçe 1. Kutlu, saadetli. 2. Yüksek rütbeli. 3. Eski Türklerde bir hükümdar ünvanı.
Idıkut Erkek Türkçe 1. Eski Türklerde bir şan. 2. Devlet yönetme gücü.
İdil Erkek Yunanca 1. Kır hayatını konu edinen yazı veya şiir, aşk hakkında. 2. Küçük ve şairane resim. 3. İçten ve saf aşk.
İdilsu Erkek Yunanca-Türkçe Su için yazılmış şiir şarkı.
İdlal Erkek Arapça Naz etme, nazlanma, aşın derecede nazlanma
İdris Erkek Arapça 1. Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. 2. İlim ve fende ileri seviyede olan anlamında. 3. Kuran-ı Kerimde ismi geçen İdris peygamber. 4. İlk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılmaktadır.
İfakat Erkek Arapça 1. Hastalıktan kurtulma, iyileşme. 2. Ayılma.
İfaza Erkek Arapça 1. Feyizlendirme, feyz ve nur verme. 2. Kabı taşıncaya kadar doldurma.
İfdal Erkek Arapça 1. Lütuf ve bağış.
İffet Erkek Arapça 1. Afiflik, temizlik. 2. Namus.
İfhar Erkek Arapça Onurlandırma, üstün etme
İftihar Erkek Arapça 1. Şeref, şan. 2. Övünme.
İğdemir Erkek Türkçe Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
İhlas Erkek Arapça 1. Halis, temiz doğru sevgi. 2. Gönülden gelen dostluk, samimiyet, doğruluk, bağlılık. 3. Kuran-ı Kerimin 112. suresinin adı.
İhmirar Erkek Arapça Kızarma, kızıllık.
İhsan Erkek Arapça 1. İyilik etme. 2. Bağış bağışlama. 3. Verilen bağışlanan şey. 4. Lütuf, iyilik.
İhtimam Erkek Arapça Dikkatle çalışma, önemle inceleme
İhtiram Erkek Arapça Saygı, hürmet
İhtişam Erkek Arapça Büyüklük, göz alıcılık, gösterişlilik, görkem
İhvan Erkek Arapça 1. Sadık, samimi candan dostlar. 2. Aynı tarikata mensup insanlar.
İhya Erkek Arapça 1. Diriltme, diriltilme, canlandırma. 2. Taze can verircesine iyilik lütfetme. 3. Yeniden kuvvetlendirme. 4. Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. 5. Allahın sıfatlarından.
İkan Erkek Arapça Sağlam biliş, bilme
İkbal Erkek Arapça 1. Birine doğru dönme. 2. Baht-talih. 3. İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması. 4. Arzu, istek.
İkbar Erkek Arapça Büyük, ulu görme, görülme.
İkdam Erkek Arapça 1. İlerleme. 2. İlerlemeye çalışma.
İklil Erkek Arapça Taç esfer
İklim Erkek Yunanca Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü
İklima Erkek Arapça Adem a.s ilk kız çocuğu dünyaya gelen engüzel 3 kadından biri
Iknat Erkek Arapça 1. Allaha dua etme, yalvarma. 2. İnkisar etme. 3. Namazda kıyamı uzatma ve hacca devam etme.
İkra Erkek Arapça HZ. Muhammed (S.A.V) inen ilk Vahy. Oku Anlamına Geliyor.
İkram Erkek Arapça 1. Hürmet, saygı gösterme. 2. Ağırlama. 3. Bir şeyi hediye, armağan olarak verme. 4. Hesap dışı yapılan inceleme.
İkramullah Erkek Arapça Allahın ikramı, nimeti, bağışı
İkranur Erkek Arapça Herşeye rabbin ismi ile başlayan, nurlu insan.
İksir Erkek Arapça 1. Ortaçağ kimyacılarının olağanüstü etkili güçte varsaydıkları cisim. 2. Etkili, yarar şurup. 3. En etkili neden.
İktidaullah Erkek Arapça Allaha tabi olma, uyma
İla Erkek Arapça YEVM-İL KIYAME Kıyamete kadar.
İlaf Erkek Arapça Sevmek, bir şeyleri birleştirmek, üst üste koymak anlamlarını taşır. Kureyş suresinde bulunur.
İlayda Erkek Bilinmiyor Su perisi
İlaydan Erkek Türkçe Su kenarlarında yetişen küçük bir bitki türü
İlbaşı Erkek Türkçe Selçuklularda köy yöneticisi
İlber Erkek Türkçe Uygur ve karluklarda hükümdara bağlı yüksek devlet memuru, idareci anlamında "ilteber" veya "elteber" unvanları kullanılmıştır. Diğer yandan türkçe’de "ilver" anlamında "ilber" sözü kullanılmaktadır.
İlbey Erkek Türkçe Bir müddet "vali" karşılığında resmen kullanılan uydurma kelime
İlbeyi Erkek Türkçe Eski Türklerde ve Osmanlılarda bazı oymak beyleri ve ileri gelenler için kullanılan ünvan
İlbilge Erkek Türkçe Bir ülkenin tanınmış saygın, bilgin kişisi
İlcan Erkek Türkçe Ülkenin canı, sevdiği kişisi
Ilcan Erkek Bilinmiyor Anlamı konusunda bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bize yardımcı olabilirler.
İldemir Erkek Türkçe Ülkenin en sağlam, güçlü, kuvvetli kişisi
İldeniz Erkek Türkçe 1. Ülkenin denizi. İldeniz Şemseddin: Azerbaycan Atabeyleri diye de anılan İldenizler Sülalesinin kurucusu. Kıpçaklardandır. (Öl. 1175).
Ildır Erkek Türkçe 1. Parıltı, parlayış. 2. Alacakaranlık.
Ildız Erkek Türkçe 1. Yıldız. 2. Gündönümünden 10 gün önceki zaman.
İlenç Erkek Türkçe İlenmek amacıyla söylenen söz, ilenme
İley Erkek Farsça 1. Huzur. 2. Yan, yön, karşı taraf.
İlgar Erkek Türkçe 1. Eski Türklerde at koşularına ve tören olarak yapılan koşulara verilen ad. 2. Atın dört nala koşması.
Ilgar Erkek Türkçe 1. Çok çabuk, hızlı. 2. Hücum, akın. 3. Verilen söz. 4. Havanın parlak, açık olması. 5. Öfke.
İlgari Erkek Türkçe 1. Artukluların Mardin ve Silvan kolundan iki Atabeyin adı. 2. Komutan, önder.
Ilgaz Erkek Türkçe 1. Atın dört nalla koşması. 2. Hücum, akın. 3. Çankırı ilinin ilçe merkezi. 4. Batı Karadeniz bölgesinin en yüksek dağ kitlesi.
Ilgazer Erkek Türkçe (bkz. Ilgar)
İlgi Erkek Türkçe 1. İki nesne arasındaki bağ, alaka. 2. Kimyada bir cismin başka bir cisimle birleşmeye olan meyli.
Ilgı Erkek Türkçe 1. Soy sop. 2. Sürü. 3. Çoban. 4. Hısım, akraba.
Ilgım Erkek Türkçe 1. Serap. (bkz. Serap). 2. Gök erimi, serap. 3. Belli belirsiz.
Ilgın Erkek Türkçe Kumlu topraklarda yetişen ve çit bitkisi olarak kullanılan ağaççık
İlgü Erkek Türkçe Engel, mania.
İlgül Erkek Türkçe 1. Ülkenin gülü. 2. Çok güzel kadın.
İlgün Erkek Farsça Halk, ahali
İlham Erkek Arapça 1. Allah tarafından insanın gönlüne doldurulan şey. 2. Peygamberin gönlüne gelen ilahi düşünceler. 3. Günlük, olağan şey. 4. İçe-gönüle doğma.
İlhami Erkek Arapça (bkz. İlham)
İlhan Erkek Farsça Moğol hükümdarlarına verilen unvan
Ilıcan Erkek Türkçe Ilıkça, biraz ılık
İlig Erkek Türkçe Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplan
İlighan Erkek Türkçe Karahanlı hükümdar.
İlkan Erkek Türkçe 1. İlk kan. 2. İranda İlhanlılardan sonra bir devlet kuran Türk hükümdarı.
İlkay Erkek Türkçe Yeni ay, ayın ilk hali
İlkbahar Erkek Türkçe Yılın ilk mevsimi, bahar
İlkbal Erkek Türkçe İlk doğan kız çocuklarına verilen ad
İlkben Erkek Türkçe Ben ilkim anlamında
İlkcan Erkek Türkçe İlk doğan erkek çocuklarına verilen ad
İlke Erkek Türkçe 1. Kendisinden türetilen ilk madde. 2. Temel düşünce, temel kanı, umde, prensip. 3. Temel bilgi. 4. Öncül. 5. Davranış kuralı.
İlkehan Erkek Türkçe Yeni ilkeler, kanunlar koyan hükümdar, yönetici
İlkem Erkek Türkçe İlke kelimesinin iyelik eki almış hali. İlke’nin anlamı : 1. Kendisinden türetilen ilk madde. 2. Temel düşünce, temel kanı, umde, prensip. 3. Temel bilgi. 4. Öncül. 5. Davranış kuralı.
İlker Erkek Türkçe İlk doğan çocuk
İlkercan Erkek Türkçe İlker: İlk doğan çocuk ve Can: Hayat İsimlerinden meydana gelmiştir.
İlkim Erkek Türkçe İlk doğan çocuklara verilen ad
İlkin Erkek Türkçe Önce, öncelikle, uydurma bir kelime
İlknaz Erkek Türkçe İlk doğan kız çocuklarına verilen isim
İlknur Erkek Türkçe İlk ay, ayın ilk hali
İlksel Erkek Türkçe Uzun süre çocuğu olmayanların daha sonra ikiz ve üçüz çocukları olduğunda verilen isim
İlksen Erkek Türkçe (bkz. İlknaz)
İlkser Erkek Türkçe İlk baş, ilk önce, birinci
İlksev Erkek Türkçe (bkz, İlknaz)
İlkut Erkek Türkçe Kutlu, mutlu, uğurlu ülke
İlkutay Erkek Türkçe Kutsal ülke
İlkyar Erkek Türkçe İlk sevgili manasındadır.
İlkyaz Erkek Arapça İlkbahar, yaz başlarında doğanlara verilen ad
İlliyyun Erkek Arapça Gökyüzünün ve cennetin en yüksek tabakası
İlma Erkek Arapça 1. Parlatma. 2. Belirleme, işaret etme.
İlmen Erkek Türkçe Bir ülke halkından olan kimse, yurttaş
İlmi Erkek Arapça İlimle, bilgi ile ilgili
İlmiye Erkek Arapça İlme ait, ilme mensup
İlsak Erkek Arapça Birleştirme, kavuşturma
İlsavun Erkek Türkçe Ülkeni düşmanlardan koru
İlşen Erkek Türkçe Mtlu, şen ülke
İlsev Erkek Türkçe Ülkeni sev, ülkesini seven
İlseven Erkek Türkçe (bkz. İlsev)
İlsu Erkek Türkçe Ülkenin suyu, bereketi, bolluğu
İltan Erkek Türkçe Ülkeni tanı, ülkesini tanıyan seven
İltay Erkek Türkçe (bkz. İltan)
İlteber Erkek Türkçe Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında unvan
İltekin Erkek Türkçe Tek ve eşsiz ülke
İltemir Erkek Türkçe (bkz. İltekin)
İltemiz Erkek Türkçe (bkz. İltekin)
İltemür Erkek Türkçe (bkz. İltekin)
İlter Erkek Türkçe Yurdunu seven, koruyan, gözeten
İlteriş Erkek Türkçe Bkz. İlter
İlticaullah Erkek Arapça Allaha sığınma, iltica etme
İltifaf Erkek Arapça 1. Sarınma, bürünme, örtünme. 2. Çiçeklerin bürüm bürüm katmerleşmesi.
İltifat Erkek Arapça 1. Yüzünü çevirip bakma. 2. Dikkat. 3. Hatır sorma, gönül alma. 4. Sözünü başka bir kişiye çevirme.
İltika Erkek Arapça Rast gelme, kavuşma, karşılaşma, buluşma
İltikaullah Erkek Arapça Allaha kavuşma, hidayete erme
İlve Erkek Bilinmiyor Ilımlı
İlyas Erkek İbranice Yağmurlara hükmeden İsrail peygamberi. Kuran-ı Kerimde 3 yerde adı geçen peygamberin ismidir. Hızır (a.s.) olduğunu söyleyenler vardır
İmad Erkek Arapça Direk, kolon
İmadeddin Erkek Arapça 1. Dinin direği. Daha çok unvan olarak kullanılır. -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.
İmam Erkek Arapça 1. Namazda kendisine uyulan kimse. 2. Önde bulunan, önayak olan kimse. 3. Halife. Devlet başkanı. 4. Mezhep kuran yüksek dereceli alim. 5. Hz. Ali neslinden gelen. 6. İmam-ı Âzam: Hanefiyye mezhebinin kurucusu.
İman Erkek Arapça Din inancı , kutsal inanç,İslam Dini’ne inanma.
İmar Erkek Arapça Şenlendirme, bayındırma
İmareddin Erkek Arapça Dini alanda yenilik yapan, dinin yönlendirdiği kimse. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
İmdad Erkek Arapça 1. Yardım eden. 2. Yardıma gönderilen kuvvet. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
İmdat Erkek Arapça Yardım dilemek, yardım istemek, yardım beklemek
İmer Erkek Türkçe Çok zengin, varlıklı
İmge Erkek Türkçe Hayal karşılığı olarak kullanılan ve Fransızca İmaj kelimesine benzetilerek uydurulan kelime
İmran Erkek Arapça 1. Evine bağlı kalan. 2. Hz. Meryemin babası, Âl-i İmran: İmran ailesi. Musa, Harun-Meryem ve İsa. - Kuran-ı Kerimin 3. suresi.
İmre Erkek Macarca Büyük birader ağabey, sevgili kişi. Kökü daha eskilere Gothlar’a dayanıyor.
İmren Erkek Türkçe Görülen bir şeyi veya herhangi bir isteği elde etmek istemi, gıbta
İmruz Erkek Farsça Bugün
İnak Erkek Arapça Gerçek dost, arkadaş, sırdaş
İnaka Erkek Arapça Aşın güzelliği ve çekiciliği ile hayat verme, verilme
İnalkut Erkek Türkçe İnanılan doğru, uğurlu ve kutlu kimse
İnaltekin Erkek Türkçe (bkz. İnalkut)
İnamullah Erkek Arapça Allahın nimeti, iyiliği
İnan Erkek Arapça 1. Dizgin. 2. İdare etme, yürütme. 3. (Tür.) Bir kimse ya da şeyin doğruluğunu büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.
İnanç Erkek Türkçe 1. Bir fikre olan bağlılık, kesin kabul. 2. İman. 3. Kesin kabulle bağlanılan şey. 4. İnanılır şey. 5. Doğru, emin.
İnanöz Erkek Türkçe Özünde inanç olan, iman eden
İnara Erkek Hint-Avrupa Hitit ve Hurrian mitolojisinde Fırtına tanrısı Teshub’un kızı ve bozkır vahşi hayvanlarının tanrıçası.
İnare Erkek Arapça Nurlandırma, aydınlatma
İnayet Erkek Arapça 1. Dikkat. 2. Gayret, özenme. 3. Lütuf, ihsan, iyillik.
İnayetullah Erkek Arapça Allahın lütfü. Allahın ihsanı. İnayetullah Kenbu: Şah Cihan dönemini anlatan, Şahcihanname isimli yapıtın sahibi. Hintli tarihçi, yazar
İnci Erkek Türkçe 1. İstiridye cinsinden deniz hayvanlarının içinde çıkan parlak, yuvarlak ve ziynet eşyası olarak kullanılan kıymetli taş. 2. Küçük, temiz ve sevimli. 3. Kıymetli.
İncifem Erkek Arapça İnci gibi güzel ağızlı
İncifer Erkek Türkçe-Farsça İnci gibi parlak güzel
İncila Erkek Arapça 1. Parlama, cilalama. 2. Görünme, belli olma. 3. Parlaklık, ışık.
İncilay Erkek Türkçe Ayın en ince olan zamanı. - İnci ve ay kelimelerinden birleşik isim
İnciser Erkek Türkçe-Farsça Baş inci, en güzel inci
İndira Erkek Arapça 1. Girişim. 2. Öne geçme. 3. Bulut altından sıyrılma.
İnfakullah Erkek Arapça Allahın yardımı, nafakası, infakı
İnkiyadullah Erkek Arapça Allaha boyun eğme, teslim olma, kendini teslim etme
İnşat Erkek Arapça Neşelendirme, (bkz. Neşet)
İnşaullah Erkek Arapça Allahın yapması, meydana getirmesi
İnşilal Erkek Arapça 1. Şelale oluşturma. 2. Şiddetle dökülme, atılarak akma.
İnşirah Erkek Arapça 1. Açılma. 2. Açıklık, ferahlık. - Kuran-ı Kerimde bir süre adı.
İnşirak Erkek Arapça 1. Çatlayıp yarılma, yarık olma. 2. Parlama.
İpar Erkek Türkçe 1. Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtrak çiçekleri, kurusa bile uzun süre kokusu gitmez. 2. Güzel koku, misk, anber.
İpek Erkek Türkçe İpekböceği denilen ve dut yaprağı ile beslenen kurdun ördüğü koza çözülerek elde edilen, kumaş dokumada kullanılan parlak ve ince tel
İrade Erkek Arapça 1. İstem. 2. Emir. 3. (bkz. İstem).
Irak Erkek Türkçe (bkz. Uzak)
Iraz Erkek Türkçe (bkz. Irak)
İrca Erkek Arapça 1. Geri çevirme, geri döndürme. 2. (Kim.) indirgeme.
İrem Erkek Arapça 1. Cennet bahçesi. 2. Ok veya kurşun atılan nişan tahtası. 3. Cenk denilen musiki aleti ve bunu icad edenin adı. 4. Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe olup, Şam’da veya Yemen’de bulunduğu söylenir. Kur’an-ı Kerim’de Fecr Suresinde Geçmektedir.
İren Erkek Arapça 1. Özgür, hür.
İrena Erkek Bulgarca Su perisi
İrfan Erkek Arapça 1. Bilme, anlama. 2. Gerçeği sezme, kavrama gücü. 3. Dini gerçek ve sırlan biliş. 4. Kültür.
İrfat Erkek Arapça Yardım etme, bir şey verme
İrgün Erkek Türkçe Sabahın erken saatleri
İris Erkek Bilinmiyor Gözbebeği, göznuru. Göze parlaklık ve renk veren bölüm.
Irız Erkek Türkçe Cesur, yiğit
Irmak Erkek Türkçe Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir
İrman Erkek Farsça 1. Çağrısız gelen kimse. 2. Dalkavuk. 3. Eğreti. 4. Arzu, istek. 5. Pişmanlık.
İrmegan Erkek Farsça 1. Uğurluluk, saadet, ikbal. 2. Terbiye eden.
İrsad Erkek Arapça 1. Hazırlama. 2. Hazır olma.
İrşad Erkek Arapça 1. Doğru yolu gösterme uyarma.
İrşadullah Erkek Arapça Allahın irşadı
İrsalullah Erkek Arapça Allahın göndermesi, yollaması, Allahtan gelen
İrsen Erkek Arapça Miras olarak, anadan babadan geçerek
İrtek Erkek Türkçe 1. Şafak vaktinde doğan. 2. Masal, efsane.
İrtiza Erkek Arapça Razı olma, uygun bulma, beğenme, seçme
İrva Erkek Arapça Suya kandırma
İrza Erkek Arapça Gönlünü etme, hoşnut etme
İrziz Erkek Arapça 1. Titreme. 2. Dolu tanesi. 3. Dik ses.
İsa Erkek Arapça Dört büyük peygamberden biri. Dört büyük kitaptan İncilin kendisine gönderildiği, Firavunlarla verdiği muhteşem mücadeleyle bilinen büyük peygamber. Kuranda 25 yerde ismi geçmektedir
İsabet Erkek Arapça 1. Düşme, (isabet). 2. Düşme, çıkma. 3. Değme, tutma. 4. Yerindelik, yazılmazlık.
İsad Erkek Arapça 1. Yüceltme, yükseltme. 2. Kutlu kalma.
İsade Erkek Arapça (bkz. İsad)
İsaf Erkek Arapça Bir isteği, dileği yerine getirme
İsar Erkek Arapça 1. İkram, bahşiş. 2. Cömertlikle verme. 3. Dökme, saçma, serpme. 4. Kendi muhtaç olduğu halde bahşiş verme.
İsare Erkek Arapça (bkz. İsar)
İsase Erkek Arapça 1. Göz ucuyla bakma. 2. Camiyet. 3. Zenginlik, servet.
İşcan Erkek Türkçe Çalışmayı seven, çalışkan
İsfendiyar Erkek Farsça İran mitolojisinde adı geçen hükümdarın adı
İsfid Erkek Farsça 1. Ak, beyaz renkli. 2. (bkz. Esfid).
İshak Erkek İbranice 1. İbranice "Gülme" anlamına geldiği söylenir. 2. Hz. İbrahimin 2 oğlundan biri olan ve Yakub (a.s.)un babası. Peygamberdir. Kuranda 17 yerde ismi geçen peygamberlerdendir.
Işık Erkek Türkçe 1. Bazı cisimler tarafından tabii halde ve akkor haline gelinceye kadar ısıtıldığında yayılan, cisimleri görmemizi sağlayan ışıma, aydınlık, ziya, nur (bkz. Ziya, nur). 2. Aydınlatma cihazı, mum, lamba, ampul, fener. 3. Işık tutma, bir konuda aydınlatıcı bilgi vermek.
Işıkalp Erkek Türkçe (bkz. Işık)
Işıkay Erkek Türkçe (bkz. Işık)
Işıker Erkek Türkçe (bkz. Işık)
Işıkhan Erkek Türkçe (bkz. Işık)
Işıl Erkek Türkçe Çok aydınlık, parlak ışık
Işılar Erkek Türkçe 1. Parlayan, ışıldayan. 2. Neşeli, canlı, şen.
Işılay Erkek Türkçe Ay ışığı
Işıman Erkek Türkçe Parlak, aydınlık yüzlü kimse
Işın Erkek Türkçe Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti
Işınbay Erkek Türkçe (bkz. Işın).
Işınbike Erkek Türkçe (bkz. Işın)
Işıner Erkek Türkçe (bkz. Işın).
Işınsu Erkek Türkçe (bkz. Işın)
İskender Erkek Türkçe M.Ö. 356-323 yıllan arasında yaşayan ve 20 yaşında hükümdar olan Makedonya kralı, Aristodan ders almıştır. Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye, Mısır, Hindistanı istila eden hükümdara, Büyük İskender lakabı takılmıştır. 33 yaşında ölmüştür
Işkın Erkek Türkçe Bitki sürgünü, asma filizi
İslam Erkek Arapça 1. Muhammed(s.a.s)e nazil olan ve kendisi tarafından insanlığa tebliğ edilen din, Allahın en son dini. 2. Allaha teslim olma, onun emirlerine uyup, yasaklarından kaçınma. 3. İyi geçinme, barış içinde olma.
İslamer Erkek Bilinmiyor İslam askeri.
İsmah Erkek Arapça 1. Semahatli, cömert kılma. 2. Mülayim ve itaatli.
İsmail Erkek Arapça Hz. İbrahim (a.s.)in oğlu. İbrahim (a.s.) Onu Allaha kurban olarak adamış ve sözünde durmak için harekete geçmiştir.Fakat Allah (c.c.) Onu son anda Cebrail aracılığıyla durdurmuş ve bu imtihanı kazandığını bildirmiştir. İsmail (a.s.) Kuranda ismi geçen peygamberlerdendir ve babasıyla beraber Kabeyi inşa etmişlerdir
İsmet Erkek Arapça 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan namusa dokunan hallerden çekinme. Peygamberin sıfatlarındandır.
İsmigül Erkek Türkçe Adı gül olan kimse. İsim-gül.
İsmihan Erkek Arapça Hükümdar isimleri
İsminaz Erkek Farsça 1. Naz isminde. 2. Çok nazlı olan.
İsminur Erkek Arapça Nur ismini alan
İsmirar Erkek Arapça Esmerleşme, kara olma, kararma
İsna Erkek Arapça 1. Övme, şükretme. 2. Değerini yükseltme. 3. Bir yerde uzun zaman kalma.
İsra Erkek Arapça 1. Yürütme, geceleyin yürütme gönderme. 2. Hz. Peygamberin miraç gecesi. 3. Kuran-ı Kerimin 17. suresi.
İsrac Erkek Arapça 1. Yakma, yandırma. 2. Aydınlatma.
İsrafil Erkek Arapça Dört büyük melekten sura üfürme görevi verilen melek
İsrail Erkek İbranice Yakub peygamberin lakabı. Sonradan onun soyundan gelenler İsrailoğullan diye anılmışlardır. İsrailoğullan, Kuranda çok sık kullanılan bir isimdir
İstare Erkek Farsça Yıldız, necm, sitare
İstem Erkek Arapça 1. Zulüm ve sitem. 2. İsim olarak kullanılması uygun değildir.
İstemi Erkek Türkçe Gök Türk Devleti’nin kurucusu Bumin Kağan’ın kardeşinin adı.
İstemihan Erkek Türkçe Göktürk devletinin kurucusu Bumin kağanın kardeşi olan Türk hakanı
İstihsan Erkek Arapça Güzel bulma, beğenme
İstikbal Erkek Arapça 1. Gelecek zaman. 2. Geleni karşılama.
İşve Erkek Arapça Güzellerin gönül alıcı, gönül aldatıcı, nazlı davranışı
Itır Erkek Arapça 1. Güzel, hoş koku. 2. Sardunyagillerden, yapraklan güzel kokan bitki, turnagagası.
İtkan Erkek Arapça 1. Sağlamlaştırma. 2. İnanma.
Itri Erkek Arapça Itrî (Buharizâde Mustafa Efendi). Türk besteci, hattat ve şair
İvar Erkek Farsça Düzülmüş, koşulmuş, hazırlanmış
İver Erkek Farsça küçük veya taze fidan
İyem Erkek Türkçe Güzellik
İyisan Erkek Türkçe İyi adla anılan, iyi tanınan kimse
İz Erkek Türkçe Geride bırakılan simge
İzan Erkek Arapça 1. Anlayış, kavrayış, akıl. 2. Terbiye, edeb. 3. Boyun eğme, göz dinleme.
İzanullah Erkek Arapça Allaha boyun eğme, Allahın terbiyesi
İzdezdar Erkek Bulgarca Aşkın en güzel hali
İzel Erkek Türkçe İz + El / El izi anlamında
İzem Erkek Arapça Büyüklük, ululuk
İzgi Erkek Türkçe (bkz. İzgü)
İzgü Erkek Türkçe İyi güzel, akıllı, adaletli
İzgül Erkek Türkçe (bkz. İzgü)
İzgün Erkek Türkçe (bkz. İzgü)
İzhan Erkek Türkçe İyiliğin, güzelliğin hakimi, yönetici
İzhanım Erkek Türkçe (bkz. İzhan)
İzhar Erkek Arapça Gösterme, meydana çıkarma
İzlem Erkek Türkçe İz bırakan
İzra Erkek Arapça 1. Aşın övme. 2. Altın arama. 3. Korkutma.
İzzet Erkek Arapça 1. Değer kıymet yücelik, ululuk. 2. Kuvvet, kudret. 3. Hürmet, saygı ikram izan.
İzzettin Erkek Arapça 1. Dünün kıymeti, kudret, ulviyeti. 2. Asıl şekli "İzzüddin"dir. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.
İzzi Erkek Arapça Sabırlı, dayanıklı kimse

 


  • bebek isimleri
  • İ harfi



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter