Hayatınızı Değiştirecek Bir Kitabın Öyküsü - Rezonans Kanunu

117
Pierre Frank'ın "Rezonans Kanunu" kitabı, düşünce ve duygularımızın belirli frekansta titreşerek evrendeki benzer enerjileri çekebileceğini öne sürüyor. Olumlu düşünceler ve inançlar, hayatımızda olumlu değişimlere yol açma potansiyeline sahipken, olumsuz düşünceler ise istenmeyen sonuçları...
Hayatınızı Değiştirecek Bir Kitabın Öyküsü - Rezonans Kanunu - bimakale.com | bimakale.com
17 Ekim 2024 Perşembe - 13:12 (1 Ay önce)

Hayatında köklü değişiklikler yapmak isteyen birçok insan, bazen bir kitapla başlayabileceğine inanır. Tolga Güleç'in, “Ben bir kitap okumaya başladım Ceyda” sözleriyle başlayan bu yolculuk, birçok kişinin kendine sorduğu sorularla derinleşiyor: Gerçekten bir kitap hayatımızı değiştirebilir mi? İsteklerimizin gerçekleşmemesi ya da mutsuzluk döngüsünde sıkışıp kalmamızın nedenleri neler? Bu sorulara belki de en ilginç cevap Pierre Frank'ın "Rezonans Kanunu" adlı kitabında gizli.

Rezonans Nedir?

Rezonans, fiziksel dünyada bir sistemin belirli bir frekansta enerji aldığında o frekansta titreşim eğilimi göstermesi anlamına gelir. Başka bir deyişle, bir nesne dış bir kuvvet tarafından uyarıldığında kendi doğal frekansında titreşir. Örneğin, 512 Hz’de bir ses çıkardığımızda toplarda bir değişim olmayabilirken, doğru frekansı kullandığımızda toplar hareket eder. Bu durum, doğru frekansın bulunduğunda rezonansın nasıl çalıştığını gösterir.

Ancak Pierre Frank'ın "Rezonans Kanunu" kitabı, bu tanımın ötesine geçerek düşüncelerimizin ve duygularımızın da tıpkı nesneler gibi titreşebileceğini öne sürüyor. İçsel enerjimizin belirli bir frekansta titreşmesi, evrende yankı bulup benzer frekanslarla eşleşebilir mi? Yazar, bu düşüncenin hayatımız üzerindeki etkisini iddia ediyor.

Düşüncelerin Gücü

Düşüncelerimizin gücüne inanmadığımızda, bu gücü kullanmakta zorlanırız. Bu, beklentilerimizin gerçekleşmemesine yol açabilir. Pigmalion etkisi veya kendini gerçekleştiren kehanet, insanların inançlarının ve beklentilerinin hayatlarındaki gerçekliklerini şekillendirdiğini gösteriyor. Eğer bir şeye inanmıyorsanız, o şeyin gerçekleşmesini beklemek ne kadar mantıklı olabilir? İşte burada rezonans kanunu devreye giriyor.

İnanırsanız, inançlarınız düşüncelerinizi yönlendirir. Zihninizin enerjisi evrende karşılık bulmaya başlar. Ancak kişisel gelişim alanında sıkça karşılaşılan kavramlar, çoğu zaman içi boş bir şekilde sunulabiliyor. Bu nedenle ön yargılarımızı kırmak önemlidir.

Jim Carrey’nin İlham Verici Hikayesi

Jim Carrey, vizyonlama ve olumlu düşünmenin hayatındaki etkilerini paylaşıyor. 1987’de, o dönemde hiçbir şeye sahip olmamasına rağmen, gelecekte büyük bir ünlü olacağına inanıyordu. Bu inancı doğrultusunda, hayalini canlandırarak yol alıyordu. Carrey, 1995'te 10 milyon dolarlık bir çek aldığında, o günlerde hissettiği olumlu duyguların ve vizyonlamanın etkisini net bir şekilde fark etti.

Düşüncelerimizin Fiziksel Etkisi

Bilim, zihin ve beden arasındaki güçlü bağı kabul ediyor. Stresin bağışıklık sistemini zayıflattığı, pozitif düşüncenin ise iyileşme süreçlerini hızlandırdığı sayısız araştırma ile kanıtlanmıştır. Düşüncelerimiz fiziksel dünyada somut etkiler yaratabiliyorsa, hayatımızın diğer alanlarını da etkileyebilir.

Rezonans kanunu, düşüncelerimizin ve duygularımızın içsel dünyamızın ötesinde, çevremizdeki olayları ve insanları etkilediğini belirtir. Olumlu düşünceler olumlu olayları hayatımıza çekerken, olumsuz düşünceler olumsuz sonuçları da beraberinde getirir.

Günlük yaşamınızda pozitif bir bakış açısıyla güne başlamak, karşılaştığınız zorluklara farklı bir şekilde yaklaşmanıza yardımcı olabilir. Olaylara bakış açınızı değiştirdiğinizde, hayatınızdaki değişimleri de görmeye başlayabilirsiniz.

Rezonans Kanunu’nun Temel İlkeleri

Rezonans kanunu, evrendeki her şeyin titreşimler aracılığıyla etkileşime geçtiğini anlamamıza yardımcı olur. Her insanın, nesnenin ve olayın kendine özgü bir titreşimi vardır. Benzer frekansta titreşen her şey hayatımıza çekilir. Bu durum, hayatımızda karşılaştığımız olayların ve insanların niteliklerini etkiler.

Kalbimiz, vücudumuzdaki en güçlü elektromanyetik alanı oluşturur. Kalbimizin yaydığı elektromanyetik alan, beynimizin ürettiği alanlardan çok daha güçlüdür. Kalbimizle duygu ve düşüncelerimizi dışarıya iletiyoruz. Araştırmalara göre kalp atışımızın elektriksel yoğunluğu, beynimizden 60 kat daha fazladır. Bu nedenle kalbimizin yaydığı enerji, dünyamızda önemli bir etkiye sahiptir.

Olumlu Duyguların Gücü

Sağlıklı duygular hissetmek, bağışıklığımızı güçlendirebilir. Olumsuz duygular ise, DNA’mız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Araştırmalar, olumlu duygular hissetmenin bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini göstermektedir.

Bu noktada, rezonansın gücünü anlamak önemlidir. İstediğimiz değişiklikleri hayatımıza katmadan önce, ne yönde bir değişim istediğimizi belirlemeliyiz. Hayal ettiğiniz kişiyi gözünüzde canlandırın ve şu anki halinizi değerlendirin. Eğer arada büyük bir fark varsa, inancınızı istediğiniz kişiye yönlendirmelisiniz.

 

Düşüncelerimize dikkat etmek ve çevremizi bizi teşvik eden insanlarla doldurmak, hayatımızı dönüştürebilecek büyük bir adımdır. Olumlu düşüncelerin yayılması, hayatımıza benzer frekansta olayları çekmemizi sağlar. Başkalarının başarı hikayelerine odaklanarak, kendi rezonans alanımızı değiştirmek mümkündür.

Sonuç olarak, hayatımızın kontrolünü ele almak, düşüncelerimizi ve duygularımızı bilinçli bir şekilde yönetmekle başlar. Unutmayın, düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz hayatımızın gerçekliğine dönüşür. Her büyük değişim, küçük bir adımla başlar. Düşüncelerinizi değiştirirseniz, dünyanızı da değiştirirsiniz.

Videodan daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

 


  • Kitap



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter