İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı Uzayda

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı uzaya ulaştı ve çalışmalarına başladı.
19 Ocak 2024 Cuma - 09:16 (10 Ay önce)

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı 19 Ocak 2024 tarihinde saat 00:49'da Amerikanın Florida eyaletinde bulunan Kennedy Uzay Merkezi Kalkış Kompleksinden SpaceX'e ait Falkon 9 roketi ve ona bağlı Dragon kapsülü ile Uluslar Arası Uzay İstasyonu (ISS)'na doğru yolculuğuna başlamış, yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuktan sonra uzaya ulaşmıştır. Resmi olarak da Alper Gezeravcı artık bir astronottur. Aylar öncesinden yoğun bir eğitim süreci ile başlamış olan bu yolculuğun en önemli adımı olan bu fırlatma ile bir adım daha ilerledi. Alper Gezeravcı ülkemiz için yeni bir başlangıcın öncüsü oldu ve uzaya giden ilk türk olarak tarihimize altın harflerle yazıldı. Gençlerimize uzay misyonunu ve önemini sevdirdi ve özendirdi. Bundan sonra daha bir çok türk uzay da yerini alacak ve bu heyecan verici keşif yolculuğunda yerini alacak. Atatürkün o değerdi sözü Alper Gezeravcı'nın da uzaydaki ilk sözü oldu "İstikbal Göklerdedir." 

Alper Gezeravcı ile birlikte diğer ülkelerden 4 astronot daha uzaya gönderildi. Bu kişiler, ABD ve İspanya'yı temsilen misyon lideri Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetlerinden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına da İsveçli Marcus Wandt olarak belirlendi. 

Ekip uzaya çıktıktan sonra yaklaşık dünyanın çekim kuvvetinide kullanarak 35 saat boyunca dünyanın etrafında dolaşıp irtifa ve hız kazanacak böylelikle Uluslar Arası Uzay İstasyonu (ISS)'na yaklaşacak. Mürettebatı taşıyacak aracın 1,5 gün sürecek yolculuk sonunda, 20 Ocak saat 13:15'te (TSİ) Uluslararası Uzay İstasyonu'na kenetlenmesi bekleniyor. 

Uluslar Arası Uzay İstasyonu (ISS)'nunda Alper Gezeravcı toplam 14 gün geçirip ekiple birlikte dünyaya geri gelecek. Bu sürede istasyonda yerçekimsiz ortamda toplamda 13 farklı deney gerçekleştirecek. Bu deneyler şöyle sıralandı.

  • TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecek. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak. Bunun, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.

  • TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.

  • Boğaziçi Üniversitesi tarafından geliştirilen UzMAn deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yer çekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit (CO2) yakalama performanslarının ve oksijen (O2) üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için bilim misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedefleniyor.

  • Ege Üniversitesi tarafından geliştirilen EXTREMOPHYTE deneyiyle uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizilemeyle (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması planlanıyor.

  • Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen METABOLOM araştırmasıyla, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik, uzay görevine katılan astronotun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi öngörülüyor. Çalışmayla, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin uzay yolcularının sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanıyor. Çalışmanın dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği de düşünülüyor.

  • Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD deneyiyle uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak 'miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi hedefleniyor.

  • Üsküdar Üniversitesi tarafından geliştirilen MESSAGE deneyiyle yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleriyle belirlenmesi amaçlanıyor.

  • Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından geliştirilen ALGALSPACE deneyiyle uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecek. Uzayda algler, CO2'den O2 rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacak.

  • Aynı üniversite tarafından gerçekleştirilen CRISPR-GEM deneyiyle insanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden olan uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR'in mikro yer çekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılması amaçlanıyor.

  • Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerince hazırlanan PRANET deneyiyle propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortamla benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacak.

  • Haliç Üniversitesince yapılan VOKALKORD deneyiyle solunum sistemi fizyolojisi içinde akıllı saat yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yer çekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması planlanıyor.

  • Nişantaşı Üniversitesince gerçekleştirilecek OKSİJEN SATURASYONU deneyiyle, yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.

  • TÜBİTAK UZAY tarafından gerçekleştirilen MİYOKA deneyiyle ilk Türk uzay yolcusu, istasyonda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecek. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabi tutularak mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacak.

 

Alper GEZERAVCI Kimdir?

İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, 1979’da Mersin’in Silifke ilçesinde doğdu. Babasının mesleği nedeniyle büyürken Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı.

Axiom Space’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre Gezeravcı, İstanbul Hava Harp Okulu'nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı. Ayrıca Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı.

Axiom Space’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre Gezeravcı, İstanbul Hava Harp Okulu'nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı. Ayrıca Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı.

Türk Hava Kuvvetleri'nde savaş pilotu olarak görev yapan Gezeravcı, aralarında F-16'nın da bulunduğu birçok uçakta 15 yıllık uçuş tecrübesine sahip. Ayrıca Türk Hava Yolları'nda yedi yıl kaptan pilotluk yaptı.

Gezeravcı, son olarak Standardizasyon Filosu Akademik Kanat Komutanı olarak Adana'daki 10'uncu Üs Komuta Birimi'ne atandı. Filonun standardizasyonu ve değerlendirilmesi, tüm eğitim dokümanlarının Hava Kuvvetleri standartlarına göre düzenlenmesi, tüm F-16 ve KC-135R pilotlarının kontrol uçuşları öncesinde sınavlarının yapılması ve filo dokümantasyon standartlarının denetlenmesinden sorumluydu.


  • Uzay
  • Astronot
  • Türk



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter