Keloğlan ve Sihirli Değnek

59
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil dağların arasında bir köy varmış. Bu köyde Keloğlan adında, saf ama bir o kadar da akıllı bir delikanlı yaşarmış...
29 Aralık 2024 Pazar - 00:42 (2 Hafta önce)

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil dağların arasında bir köy varmış. Bu köyde Keloğlan adında, saf ama bir o kadar da akıllı bir delikanlı yaşarmış. Keloğlan’ın dünyalar güzeli bir keçisi varmış. Bu keçi, sıradan bir keçi değilmiş; sütünden içen herkes sağlık bulur, derdine derman olurmuş.

Ancak köyde kıtlık başlamış. Herkes açlık ve susuzlukla mücadele ediyormuş. Bir gün, köyün ağası Keloğlan’ın keçisini istemiş. “Bu keçi artık köyün malı olacak,” demiş. Fakat Keloğlan keçisini vermek istememiş:
“Bu keçi anamın yadigârıdır. Onu size vermem!” diye diretmiş.

Keloğlan’ın direndiğini gören ağa, köyün korucularını göndermiş. Keloğlan mecburen keçisiyle köyden kaçmış. Günlerce yürüyüp bir ormana ulaşmışlar. Ormanda bir yaşlı nineyle karşılaşmışlar. Yaşlı nine, “Evladım, senin derdin büyük ama sabrın daha büyük,” demiş ve ona sihirli bir değnek vermiş:
“Bu değnekle keçin susadığı zaman hemen yere vur, ne olacağını göreceksin.”

Keloğlan önce ninenin söylediklerine inanmamış ama keçisi çok susadığı için, değneği yere vurmuş. Birdenbire, değneğin değdiği yerden tertemiz bir su fışkırmış. Keçi suyu içmiş, Keloğlan da kana kana içmiş.

Ertesi gün Keloğlan bir köye ulaşmış. Bu köyde insanlar susuzluk çekiyormuş. Keloğlan, keçisinin suyunu köylülere vermiş ve ninenin değneğiyle köyün ortasına vurmuş. Değnek yine işe yaramış, kocaman bir göl oluşmuş. Köy halkı Keloğlan’a çok teşekkür etmiş.

Bu olay duyuldukça Keloğlan ve keçisi başka köylerde de yardım etmeye başlamış. Nerede kuraklık varsa oraya gidiyor, değneğiyle sular fışkırtıyormuş. Fakat bu durum köyün ağasının kulağına gitmiş. Ağa, Keloğlan’ın peşine düşmüş.

Ağa, Keloğlan’ı yakaladığında, keçisini ve değneğini istemiş. Keloğlan, “Bu keçi ve değnek başkalarına yardım etmek için. Sana verirsem köylüler yine aç kalır,” demiş. Ağa, buna aldırış etmeden değneği zorla almış.

Ama işin ilginç yanı, değnek ağanın elinde işe yaramamış. Çünkü değnek yalnızca iyi kalplilerin elinde çalışıyormuş. Ağa bunu fark edince, Keloğlan’a sinirle saldırmaya kalkmış. O sırada keçi, ağaya bir boynuz darbesiyle dersini vermiş ve ağa oradan kaçarak uzaklaşmış.

Sonunda Keloğlan ve keçisi köylerine dönmüş. Ninenin verdiği değnekle köyün ortasında bir göl oluşturmuşlar. Bu göle "Keçi Gölü" adını vermişler. Köy halkı artık açlık ve susuzluk nedir bilmez olmuş. Keloğlan, keçisiyle birlikte mutlu mesut bir hayat sürmüş.

Gökten üç elma düşmüş: Biri Keloğlan’a, biri keçisine, biri de bu masalı dinleyenlere!


  • Masal



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter