Moderatör
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil dağların arasında bir köy varmış. Bu köyde Keloğlan adında, saf ama bir o kadar da akıllı bir delikanlı yaşarmış...
- 59
Evrenin başlangıcında, Gece ve Gündüz sadece birer güç değildi; onlar yaşayan, nefes alan varlıklardı. Gece siyah bir pelerin gibi gökyüzüne yayılır, yıldızlar onun nefesiyle parlar; Gündüz ise güneşin kor ateşi gibi gökyüzünü yakar, her köşeyi aydınlatırdı...
- 42
Bir zamanlar, çok eski zamanlarda, Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyısında, bereketli topraklar üzerinde birçok büyük medeniyet doğdu.
Uzun uzun yıllar önce bir zamanlar gök yüzü daha parlak, daha temiz ve geceleri daha yıldızları görmek daha kolaymış. İnsanlar geceleri yızdızları izler onlar da huzur ve hatta onlarla yollarını, yönlerini bulurlarmış. İşte böyle bir zaman da yaşayan bir çoban varmış.
- 355
Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan fakir bir ailenin tek çocuğu Keloğlan varmış. Keloğlan, zeki ve cesur bir çocuktu, ancak ailesiyle birlikte geçim sıkıntısı çekiyorlardı..
- 328
Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda Rüzgar ve Toprak adında iki dost yaşarmış...
- 390
Çok uzak bir ülkede, iki kardeş yaşardı. Biri şehzade, diğeri sultan idi. Şehzade, babasının tahtını devralmak için hazırlanırken, sultan da ülkenin en büyük bilgesi olmak için çalışmaktaydı. Sultanın elinde sihirli bir kitap vardı.
Gökyüzünün yükseklerinde, beyaz bulutlar arasında sevimli bir yağmur damlası yaşarmış. Onun adı Küpür'müş. Küpür, diğer yağmur damlalarıyla birlikte gökyüzünde eğlenceli oyunlar oynar, rengarenk gökkuşakları oluşturarak dans edermiş.
- 349
Uzak bir krallıkta, zamanın büyülü bir şekilde akıp gittiği bir orman vardı. Bu ormanda yaşayan insanlar, zamanın ne kadar hızlı aktığını ve hayatlarının çabucak geçtiğini fark ettiler.
- 332
Küçük kara balık annesiyle denizin en güzel yerinde mutlu bir yaşantı sürerlermiş. Küçük kara balık çok meraklıymış. Zamanının çoğunu annesiyle yaşadıkları bölgede gezerek geçirirmiş.
- 334