Gece ile Gündüz - Unutulan Antlaşma
Evrenin başlangıcında, Gece ve Gündüz sadece birer güç değildi; onlar yaşayan, nefes alan varlıklardı. Gece siyah bir pelerin gibi gökyüzüne yayılır, yıldızlar onun nefesiyle parlar; Gündüz ise güneşin kor ateşi gibi gökyüzünü yakar, her köşeyi aydınlatırdı. Ancak onların görevleri arasında sıkı bir antlaşma vardı: Asla aynı anda gökyüzünde bulunmayacaklardı.
Bu antlaşma, evrenin düzenini sağlamak için yapılmıştı. Ancak kimse, bu antlaşmanın ardında yatan sırrı bilmiyordu. Ta ki bir gün Gündüz bu düzenin nedenini sorgulayana kadar…
Gündüz, parlak ışıklarıyla insanların neşeyle dolduğunu görürken, Gece’nin sessiz ve karanlık yalnızlığını düşünmeden edemiyordu. “Neden hep yalnız? Neden onun yıldızları, benim güneşimle dans edemiyor?” diye mırıldandı.
Bu sırada Gece de gökyüzünün başka bir köşesinde aynı soruyu yıldızlarına fısıldıyordu. “Gündüz’le gökyüzünü paylaşsam, ne olur ki? Belki de birlikte daha güzel bir dünya yaratabiliriz.”
Bir gece, Gece bu yasağı çiğnedi. Sessizce sabahın karanlığında gökyüzünde kaldı. Gündüz de doğarken çekilmek yerine kalmayı seçti. Ve o an… bir mucize oldu.
Gökyüzü altın sarısı ve lacivertin birbirine karıştığı bir renk cümbüşüne dönüştü. İnsanlar büyülenmiş gibi başlarını yukarı kaldırdılar. Ancak bu güzelliğin bir bedeli vardı. Antlaşmayı bozan Gece ve Gündüz, gökyüzünü tamamen ele geçirmek isteyen bir başka güç uyandırmışlardı: Kaos.
Kaos, karanlık ve ışığın sınırlarını silip atmak istiyordu. Gökyüzünü birbirine katmaya, düzeni yok etmeye karar verdi. Gece ve Gündüz, hatalarını fark edip birleşmek zorunda kaldılar. Ancak bu sefer rekabet içinde değil, uyum içinde hareket ettiler.
Gündüz, güneş ışıklarını Kaos’un karanlık gölgelerine doğrulttu, Gece ise yıldızlarını birer mızrak gibi kullanarak saldırdı. Kaos’u yendiklerinde, gökyüzü eski düzenine döndü. Ancak bu olaydan sonra Gece ve Gündüz yeni bir antlaşma yaptı:
Her gün iki kez, gün doğumu ve gün batımı anlarında buluşacaklardı. O kısa anlarda gökyüzünde birlikte olacak, birbirlerinin gücünü ve güzelliğini selamlayacaklardı. Ve bu buluşmaların anısına, gökyüzü her zaman en güzel renklerini bu anlarda giyecekti.
Bu yüzden gün doğumu ve gün batımına baktığınızda, Gece ve Gündüz’ün dostluğunu görürsünüz. Onlar, gökyüzünün sessiz koruyucuları olarak hâlâ görevlerini sürdürüyorlar.
- Masal
Tepkini Göster
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle