Bebek İsimleri Listesi - D Harfi İle Başlayanlar
229
İsim | Cinsiyet | Köken | Anlamı |
Dadaş | Erkek | Türkçe | 1. Erkek kardeş. 2. Delikanlı, babayiğit. |
Dafi | Erkek | Arapça | l. Defeden, gideren. 2. Savan, savuşturan, iten. |
Dağaşan | Erkek | Türkçe | Dağaşan |
Dağdelen | Erkek | Türkçe | (bkz. Dağaşan) |
Dağhan | Erkek | Türkçe | Eski Türklerde dağ tanrısı. - İsim olarak kullanılmaz |
Dağıstan | Erkek | Türkçe | Halkının kökü türk olan bir kuzey kafkasya ülkesi. |
Dağtekin | Erkek | Türkçe | (bkz. Dağaşan) |
Dahhak | Erkek | Arapça | Çok gülen, çok gülücü. - Daha çok lakab olarak kullanılır |
Dahi | Erkek | Arapça | Üstün zeka sahibi |
Dahiye | Erkek | Arapça | (bkz. Dahi) |
Daim | Erkek | Arapça | Devamlı sürekli, her zaman |
Dalan | Erkek | Türkçe | 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif. |
Dalay | Erkek | Türkçe | Deniz |
Dalayer | Erkek | Türkçe | Deniz adamı |
Daldal | Erkek | Türkçe | Kahraman, yiğit |
Dalga | Erkek | Türkçe | 1. Denizin yel esince oynayıp kabarması. 2. Denizde hareketli su kütlesi. |
Dalokay | Erkek | Türkçe | Çok beğenilen |
Dalya | Erkek | Türkçe | Yıldız çiçeği |
Daman | Erkek | Farsça | 1. Etek. 2. Bir dağ silsilesinin eteğinde uzanan bölge. |
Damir | Erkek | Osmanlıca | 1 - Zayıf, ince. 2 - Kalb. * Niyyet. |
Damla | Erkek | Türkçe | 1. Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre. 2. Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç. |
Damra | Erkek | Arapça | Peygamberimizin erkek süt kardeşinin ismidir. Anlamı bilinmiyor. |
Dana | Erkek | Farsça | 1. Bilen, bilici, bilgin. |
Daniş | Erkek | Farsça | 1. Bilim, bilgi, ilim. Ehl-i daniş: Bilgi sahipleri. Daniş-Merd: Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse. - Danişmend: Sultan Melikşahın alimlerinden emir Danişmendin kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi. |
Daniyal | Erkek | İbranice | Ben-i İsrail peygamberlerinden biri. "Tanrı benim yargıcımdır" anlamına gelir. İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz. Nuh ile Hz. İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal |
Dara | Erkek | Farsça | Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubatın bir ismi. * Hükümdar. * Cenab-ı Hakkın bir ismi. |
Darcan | Erkek | Türkçe | 1. Aceleci, sıkıntılı. 2. Serçe. |
Darekutni | Erkek | Arapça | Ebul-Hasen Ali b. Ömer. Tanınmış muhaddislerdendir (917-995) yıllan arasında yaşamış 80 yaşında Bağdatta vefat etmiştir. Hadis sahasında kıymetli eserleri vardır |
Darga | Erkek | Türkçe | Başkan, lider |
Darimî | Erkek | Arapça | Ebu Muhammed b. Abdurrahman. Hadis bilgini. Müslim ve Ebu İsa hadislerini Darimiden aldıklarını söylerler. En meşhur eseri Camius-Sahihdir |
Darya | Erkek | Yunanca | Allah’ın Lutfu |
Davud | Erkek | İbranice | Kendisine kitap olarak Zeburun gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kuran-ı Kerimde 16 yerde ismi geçer. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
Davut | Erkek | İbranice | Davut peygamberin adı |
Dede | Erkek | Türkçe | 1. Ana ve babanın babası. 2. Ced, ata. 3. Çok yaşlı kimse. 4. Mevlevilikte çile doldurmuş, dervişlik gayesine erişmiş ve dergahta hücre sahibi olmuş kimse. 5. Bektaşilerde şeyh, baba. - Örfte isim olarak kullanılırken, daha çok lakap olarak kullanılır. |
Define | Erkek | Arapça | 1. Yere gömülmüş, kıymetli eşya. 2. Kıymet ve değeri olan kimse veya mal. |
Defne | Erkek | Yunanca | Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç |
Defnenaz | Erkek | Türkçe | Yaprakları güzel kokulu bir ağaç türünün adı ile Naz kelimelerinin birleşiminden oluşan bir isimdir. |
Değer | Erkek | Türkçe | 1. Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha. 2. Layık. 3. Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf. 4. Ehliyet, kabiliyet. 5. Kadir, itibar. |
Deha | Erkek | Türkçe | Dahi, zekâca çok üstün olan |
Dehna | Erkek | Arapça | Kızıl. Kumun rengi dolayısıyla Arabistanda ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı |
Dehri | Erkek | Arapça | Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan. Materyalist. İsim olarak kullanılmaz |
Delal | Erkek | Arapça | İnsana hoş, sevimli görünen hal, naz, işve |
Delfin | Erkek | Yunanca | Suda yaşayan memeli. (Yunus) |
Delistan | Erkek | Türkçe | İlkbaharda birdenbire kabarmış bahçe. Gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe |
Demet | Erkek | Türkçe | 1. Bağlanarak, oluşturulan deste. 2. Biçilip bağlanmış ekin. 3. Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne. |
Demir | Erkek | Türkçe | Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden |
Demirağ | Erkek | Türkçe | – Demirden ağ. |
Demiralp | Erkek | Türkçe | Demir gibi sağlam ve yiğit |
Demiray | Erkek | Türkçe | Demir gibi |
Demircan | Erkek | Türkçe | (bkz. Demirağ) |
Demirdelen | Erkek | Türkçe | (bkz. Demirağ) |
Demirel | Erkek | Türkçe | Demir gibi güçlü eli olan |
Demirer | Erkek | Türkçe | Demir gibi güçlü kimse |
Demirhan | Erkek | Türkçe | Güçlü hükümdar |
Demirkan | Erkek | Türkçe | Güçlü soydan gelen |
Demirman | Erkek | Türkçe | Demir gibi güçlü sağlam kimse |
Demiröz | Erkek | Türkçe | Özü demir gibi güçlü olan |
Demirşah | Erkek | Türkçe | (bkz. Demirhan) |
Demirtekin | Erkek | Türkçe | (bkz. Demirhan) |
Demirtuğ | Erkek | Türkçe | (bkz. Demirtekin) |
Demre | Erkek | Bilinmiyor | Demre (Kale), Antalya ilinin turistik ilçelerinden birisidir. |
Demren | Erkek | Türkçe | Okun ucuna geçirilen demir ya da kemik parçası |
Dengiz | Erkek | Türkçe | (bkz. Deniz) |
Dengizer | Erkek | Türkçe | Denizci |
Deniz | Erkek | Türkçe | 1. Büyük su kütlesi. 2. Büyük su kütlesindeki dalgalanma. |
Denizalp | Erkek | Türkçe | Yiğit denizci |
Denizcan | Erkek | Türkçe | (bkz. Denizalp) |
Denizer | Erkek | Türkçe | Deniz adamı, denizci |
Denizhan | Erkek | Türkçe | 1. Denizlerin hakimi, yöneticisi. 2. Eski Türklerde Deniz tanrısı. - İsim olarak kullanılmaz. |
Denizmen | Erkek | Türkçe | Denizci, deniz adamı, denizi seven |
Deran | Erkek | Kürtçe | Güzellik. |
Derbend | Erkek | Arapça | Kapılar kapısı |
Derda | Erkek | Arapça | Anlamı konusunda bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bizimle iletişim kurabilirler. |
Derem | Erkek | Farsça | Para, akçe |
Deren | Erkek | Türkçe | Derleyen, toplayan, ekini biçip toplayan |
Derim | Erkek | Türkçe | Çadır |
Derin | Erkek | Türkçe | Yüzeyi tabanından uzak olan |
Derkava | Erkek | Arapça | Afrikanın kuzeybatısında, Fas-Cezayiri içine alan müslüman tarikatların genel adı |
Derkavi | Erkek | Arapça | Derkavaya mensup. - (bkz. Derkava) |
Derman | Erkek | Farsça | 1. İlaç. Çare. 2. Takat, kuvvet, güç. |
Dersu | Erkek | Türkçe | Hepsi, kamilen, baştan başa hep |
Derviş | Erkek | Farsça | 1. Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse. 2. Fakir ve muhtaç kimse. 3. Daha çok lakap olarak kullanılır. |
Derya | Erkek | Farsça | Deniz, büyük nehir |
Deryab | Erkek | Farsça | Akıllı, anlayışlı |
Deryace | Erkek | Farsça | 1. Küçük deniz. 2. Göl. |
Deryadil | Erkek | Farsça | Gönlü geniş, herşeyi hoş gören |
Deryanur | Erkek | Arapça-Farsça | Nur denizi, deryası |
Desen | Erkek | Fransızca | 1. Renksiz çizim. 2. Kumaş şekli. |
Destan | Erkek | Farsça | 1. Hikaye, kıssa. 2. Hile, mekr, tenvir. 3. Rüstemin babasının lakabı. |
Deste | Erkek | Farsça | 1. Demet, tutam, takım. 2. Kabza, tutacak yer. 3.On yapraklık altın varak defteri. |
Destegül | Erkek | Farsça | Gül demeti, destesi |
Destina | Erkek | Yunanca | Kader |
Deva | Erkek | Arapça | İlaç. Çare, tedbir |
Devan | Erkek | Farsça | 1. Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. 2. Koşmak. Süratle, hızla gitmek. |
Devleddin | Erkek | Arapça | Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır |
Devlet | Erkek | Arapça | Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk. Devlet Giray: Kırım hanı (1530-1577). Mübarek Girayın oğlu |
Devletşah | Erkek | Farsça | XV. yy. yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı |
Devran | Erkek | Arapça | 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı. |
Devrim | Erkek | Türkçe | 1. Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. 2. Köklü değişiklik, inkılap. 3. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. 4. İhtilal. |
Devrimer | Erkek | Türkçe | Devrimin askeri. |
Diba | Erkek | Farsça | 1. Alacalı ipek kumaş. 2. Atlas. |
Dibace | Erkek | Farsça | 1. Kitabın başlangıç kısmı, önsöz. 2. Kitapların süslü sayfaları. |
Dicle | Erkek | Türkçe | Yakındoğunun Türkiyeden doğan ve Mezopotamyadan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri |
Diclehan | Erkek | Türkçe | Diclenin hükümdarı |
Didar | Erkek | Farsça | 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda. |
Dide | Erkek | Farsça | 1. Göz. 2. Gözcü. 3. Gözbebeği. 4. Gözucu. |
Didem | Erkek | Farsça | Gözüm |
Diğdem | Erkek | Türkçe | Anlamı konusunda bize yardımcı olabilirsiniz. |
Dihye | Erkek | Arapça | Dihye b. Halife. Kelbi kavmine ait, Hz. Rasûlullah (s.a.s)ın ticaret ortağı. Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. Cebrail (a.s.)in bazen Dihyetül-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur |
Dikçam | Erkek | Türkçe | Çam gibi uzun. Metanetli |
Dikmen | Erkek | Türkçe | 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla. |
Dila | Erkek | Farsça | İçten gönülden seven |
Dilan | Erkek | Farsça | Gönüller, yürekler |
Dilara | Erkek | Farsça | 1. Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren. 2. Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri. |
Dilaver | Erkek | Farsça | Yiğit, yürekli |
Dilaviz | Erkek | Farsça | Gönlün takıldığı, gönüle takılan |
Dilay | Erkek | Farsça | Gönlü aydınlatan ay |
Dilayla | Erkek | Bilinmiyor | Anlamı ve kökeni hakkında fikir sahibi olanlar bizi bu konuda aydınlatabilirlerse çok seviniriz. |
Dilazad | Erkek | Farsça | Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. Özgür |
Dilbaz | Erkek | Farsça | 1. Gönül eğlendiren. 2. Güzel söz söyleyen. 3. Yüze hoş görünen. |
Dilber | Erkek | Farsça | Gönül alıp götüren, güzel |
Dilberan | Erkek | Farsça | Dilberler, güzeller |
Dilberay | Erkek | Farsça | Ay gibi güzel kadın |
Dilbeste | Erkek | Farsça | Gönül bağlamış, aşık |
Dilbuse | Erkek | Farsça | kalbi ezik, gönlü sürgün |
Dilcan | Erkek | Farsça | Samimi, içi dışı bir olan. |
Dildar | Erkek | Farsça | 1. Birinin gönlünü almış, sevgili. 2. Abdülbaki Dedenin terkib ettiği 7 makamdan biri. |
Dilderen | Erkek | Farsça | Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen |
Dilefruz | Erkek | Farsça | Gönül aydınlatan. - (bkz. Dilfüruz) |
Dilek | Erkek | Türkçe | 1. Dilenen şey, arzu, istek. 2. İsteme, arzu etme, dileme. |
Dilem | Erkek | Farsça | Gönül ilacı |
Dilemnur | Erkek | Farsça | Nurlu gönül ilaci |
Diler | Erkek | Farsça | İsteyen, dileyen |
Dilercan | Erkek | Farsça | Dilekte, istekte bulunan |
Dilferah | Erkek | Farsça | Gönlü ferah, sevinçli |
Dilfeza | Erkek | Farsça | Gönlü genişleten, gönlü artıran |
Dilfüruz | Erkek | Farsça | Gönüle ferahlık veren, sevindiren |
Dilge | Erkek | Türkçe | Güzel konuşan kimse |
Dilhan | Erkek | Farsça | Gönülden söyleyen, içten konuşan |
Dilhan | Erkek | Türkçe | İçten, gönülden söyleyen |
Dilhun | Erkek | Farsça | İçi kan ağlayan |
Dilkeste | Erkek | Farsça | Gönül çekici |
Dilman | Erkek | Türkçe | (bkz. Dilmen) |
Dilmen | Erkek | Farsça | 1. Güzel. 2. Güzel dil bilen, konuşan, söz söyleyen. |
Dilmurat | Erkek | Türkmence | Dili zengin. |
Dilnur | Erkek | Farsça | Gönlü nurlu |
Dilrah | Erkek | Farsça | Gönül yolu |
Dilruba | Erkek | Farsça | 1. Gönül kapan, gönül alan. 2. Tahminen 2 asırlık bir makam. |
Dilşad | Erkek | Farsça | Gönlü hoş, sevilmiş |
Dilsafa | Erkek | Farsça | Gönlü şen, rahat, dertsiz |
Dilşah | Erkek | Farsça | Gönül hükümdarı, şahı |
Dilşat | Erkek | Farsça | Gönlü hoş,sevinçli |
Dilsaz | Erkek | Farsça | Gönül yapan |
Dilşükufe | Erkek | Farsça | Gönül çiçeği |
Dilsuz | Erkek | Farsça | Gönül yakan, yürek yakıcı |
Dilvin | Erkek | Arapça | Güzel konuşan,tatlı dilli - (Cennet kapısında bekleyen meleklerin adı) |
Dimen | Erkek | Kürtçe | Manzara. |
Dinç | Erkek | Türkçe | Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı |
Dinçay | Erkek | Türkçe | Kuvvetli ay |
Dinçer | Erkek | Türkçe | Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit |
Dindar | Erkek | Arapça-Farsça | Allaha inanmış, bağlanmış olan kimse |
Dinemis | Erkek | Çerkezce | Bizim gözümüzün içindeki anlamına gelen, sinemis veya sinemyis isminin çoğul hali olan adige isimdir. di(bizim) ne(göz) yis(içerisinde duran) anlamındadır. latin harfleriyle yazılırken dinemyis veya dinemis olarak kullanılır. gözbebeği yakıştırması mecazi bir anlamdır. Kaynak sozluk.sourtimes.org Yazar: rox |
Dirahşan | Erkek | Farsça | Parlak, parlayan |
Dirayet | Erkek | Arapça | Zeka, bilgi, kavrayış |
Direm | Erkek | Farsça | 1. Akça, para. 2. Gümüş para. |
Diren | Erkek | Bilinmiyor | Toplayan,dirgen, genellikle harmanda sapları yaymaya yarayan demirden, çatallı bir tarım araç, |
Direnç | Erkek | Türkçe | Karşı koyan kuvvet, mukavemet |
Dirican | Erkek | Türkçe | Güçlü, canlı kimse |
Diriğ | Erkek | Farsça | Esirgeme, acıma |
Dirim | Erkek | Türkçe | 1 . Hayat, yaşam. 2 . Yaşama gücü. |
Dirsehan | Erkek | Türkçe | Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı |
Diyar | Erkek | Bilinmiyor | Memleket |
Dizdar | Erkek | Farsça | Kale muhafızı |
Dize | Erkek | Türkçe | Şiirin satırlarından her biri, mısra |
Doğa | Erkek | Türkçe | Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime. |
Doğaç | Erkek | Türkçe | Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce, eylem üreten, kendiliğinden olan |
Doğan | Erkek | Türkçe | Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş |
Doğanalp | Erkek | Türkçe | (bkz. Doğan) |
Doğanay | Erkek | Türkçe | Ayın ilk günleri |
Doğanbey | Erkek | Türkçe | Doğan gibi atik ve cesur bey. Doğan bey: Niğbolu kalesini haçlılara karşı koruyan Osmanlı beyi Yıldırım Bayezid dönemi |
Doğanbike | Erkek | Türkçe | (bkz. Doğan) |
Doğaner | Erkek | Türkçe | Güçlü, kuvvetli, yiğit |
Doğangün | Erkek | Türkçe | Sabahın ilk ışıklan |
Doğanhan | Erkek | Türkçe | (bkz. Doğanbey) |
Doğannur | Erkek | Türkçe | Nurun doğması |
Doğanten | Erkek | Türkçe | Şafak vakti |
Doğay | Erkek | Türkçe | Ayın doğması |
Doğu | Erkek | Türkçe | 1. Doğma bölgesi. 2. Güneşin doğduğu yön, şark. |
Doğuhan | Erkek | Türkçe | Doğu ülkesinin hükümdarı, hakimi |
Doğukan | Erkek | Türkçe | (bkz.. Doğuhan) |
Doğuş | Erkek | Türkçe | 1. Doğmak işi veya biçimi. 2. Bkz. Dövüş. |
Dolunay | Erkek | Türkçe | Tam yuvarlak halde görünen ay, bedir, bedr-i tam |
Döndü | Erkek | Türkçe | 1. Henüz evlenmemiş kız. 2. Örfte devamlı erkek çocuğu olan ailenin son doğan çocuğu kız olursa döndü adını koyarlardı. |
Döne | Erkek | Türkçe | Karşı ziyarette bulunma. - (bkz. Döndü) |
Dora | Erkek | Türkçe | (Türkçe)1. En yüksek yer, uç.2. Bir şeyin üst kısmı, yukarısı, tepe.3. Dağ doruğu. |
Doruk | Erkek | Türkçe | Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz |
Dorukhan | Erkek | Türkçe | Zirvenin hükümdarı. |
Doyum | Erkek | Türkçe | Ganimet almış |
Dücane | Erkek | Arapça | sahabe-i kiramdan önemli bir şahsiyetin adı |
Ducihan | Erkek | Farsça | İki cihan, dünya ve ahirct |
Düden | Erkek | Türkçe | 1. Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu. 2. Bataklık, girdap. |
Dudu | Erkek | Farsça | 1. Hanım, küçük kardeş. 2. Papağan, tuti. Bir papağan cinsi. 3. Abla, yaşlı ermeni kadın. |
Duha | Erkek | Arapça | 1. Kuşluk vakti. 2. Kuran-ı Kerimde 93. surenin ismi. |
Duhan | Erkek | Arapça | Kuran-ı kerimdeki anlamı kıyamet günü çıkacak duman |
Duhter | Erkek | Farsça | Kerime, kız |
Dülfin | Erkek | Arapça | Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim |
Dumrul | Erkek | Türkçe | Dede Korkut hikayelerinde geçen bir kahramanın adı |
Dündar | Erkek | Farsça | 1. Eski Fars hükümdarı. 2. Arkayı gözeten, koruyan asker. |
Dünya | Erkek | Türkçe | Yeryüzü |
Durak | Erkek | Türkçe | 1. Yolu taşıyan araçların düzenli olarak durdukları yer. 2. Durma, dinlenme. 3. Cümle sonuna konulan nokta. |
Durali | Erkek | Türkçe | (bkz. Dursunali) |
Duran | Erkek | Türkçe | Hareketsiz halde bulunan, sabit |
Duranay | Erkek | Türkçe | Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman |
Durcan | Erkek | Türkçe | Canlı kal, ömrün uzun olsun |
Dürdane | Erkek | Farsça | 1. İnci tanesi. 2. Sevgili, kıymetli. |
Durdu | Erkek | Türkçe | (bkz. Dursaliha) |
Dürefşan | Erkek | Farsça | 1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyen ağız. |
Durhal | Erkek | Türkçe | Hal üzere kal, olduğun gibi ka |
Düriyye | Erkek | Arapça | 1. İnci gibi parlayan, parlak. 2. Parıltılı yıldız. |
Durkadın | Erkek | Türkçe | (bkz. Dursaliha) |
Durkaya | Erkek | Türkçe | Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri isim |
Durmuş | Erkek | Türkçe | (bkz. Dursun). |
Durna | Erkek | Türkçe | Bir cins kuş. Turna |
Dürnur | Erkek | Farsça | İnci ışığı |
Dürre | Erkek | Arapça | İnci tanesi |
Dürriye | Erkek | Bilinmiyor | İnci gibi parlayan |
Dursaliha | Erkek | Arapça | Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad |
Dursun | Erkek | Türkçe | Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad |
Dursunali | Erkek | Arapça | Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim |
Duru | Erkek | Türkçe | Saf, berrak |
Durualp | Erkek | Türkçe | Özü temiz yiğit |
Durucan | Erkek | Türkçe | (bkz. Durualp) |
Durugül | Erkek | Türkçe | Temiz, saf gül |
Duruhan | Erkek | Türkçe | (bkz. Durualp) |
Durukan | Erkek | Türkçe | (bkz. Durualp) |
Durul | Erkek | Türkçe | 1. Berrak, saf duruma gel. 2. Dibe çöken şey, tortu. |
Durusan | Erkek | Türkçe | Temiz olarak tanınmış kimse |
Durusoy | Erkek | Türkçe | (bkz. Durusan) |
Dürüst | Erkek | Farsça | 1. Doğru, düzgün, sağlam. 2. Bütün, tam. |
Dürveş | Erkek | Farsça | İnci gibi |
Düşüm | Erkek | Türkçe | Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında. |
Duyal | Erkek | Türkçe | Duygulu, duyarlı, çabuk duygulanan |
Duygu | Erkek | Türkçe | 1. His. 2. Duyulan, işitilen, hissedilen şey. |
Duysal | Erkek | Türkçe | Duymakla, hissetmekle ilgili olan |
Düzey | Erkek | Türkçe | Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan |
Düzgün | Erkek | Türkçe | 1. Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan. 2. Düzeltilmiş, tesviye edilmiş. 3. İyi düzen verilmiş. 4. İntizamlı, nizamlı. 5. Yolunda, rayında. 6. Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya. |
- bebek isimleri
- D harfi
Tepkini Göster
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle