Kristof Kolomb'un Ay Tutulmasıyla Yerli Halkı Kandırma Hikayesi ve Bilimin Gücü

199
Kristof Kolomb, Jamaika'ya uğrayarak yardım isteyen mürettebatına yardımcı olan yerli halkla ilişkisinde çıkarcı bir yöntem kullanmıştır. Yardım kesilince Kolomb, yerli halkı korkutarak Ay tutulmasını bir fırsata çevirmiş, böylece ihtiyaçlarını yeniden karşılamış ve kendi üstünlüğünü kabul etti...
09 Eylül 2024 Pazartesi - 09:01 (2 Hafta önce)

Tarih: 1503 Haziran

Kristof Kolomb, yaptığı keşifler sırasında gemilerinde ciddi arızalar oluştuğu için Jamaika'ya uğrar. Gemilerinin tamir edilmesi ve mürettebatının ihtiyaçlarının karşılanması için yerli halkın yardımına başvurur. Jamaika’nın yerli halkı, iyi niyetle Kolomb ve mürettebatına ellerinden gelen yardımı yaparlar. Gıda ve içecek ihtiyaçlarını karşılamak için de tüm olanaklarını seferber ederler. Ancak gemilerin tamiri aylarca sürer ve bu süreçte mürettebat, verilen yardımlarla yetinmeyip daha fazlasını talep etmeye başlar. Durum öyle bir hal alır ki, mürettebat, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yerli halka ait yiyecek ve içecekleri yağmalamaya başlar.

Yerli halk, bu davranışlara çok öfkelenir ve kısa süre sonra tüm yardımları keser. Ne gemilerin tamiri yapılabilmiş ne de yiyecek ve içecek bulunabilmiştir. Kolomb ve mürettebatı, büyük bir çaresizlik içinde kalır. Ancak Kolomb, o dönemde gemilerde bulunan yıldız pozisyonlarını ve ayın evrelerini gösteren takvimleri incelerken ertesi gün bir ay tutulması olacağını fark eder. Bu astronomik olayı kendi çıkarına kullanmak için bir plan yapar.

Hemen yerli halkın şefiyle görüşmeye gider ve Tanrı ile konuştuğunu iddia eder. Şefe, Tanrı'nın yerli halkın yardım etmeyi bırakmasından ötürü çok öfkelendiğini, bu öfkesini de ertesi gece Ay'ı kan kırmızıya dönüştürerek göstereceğini söyler. Şefe, eğer yardımlar devam etmezse, Tanrı’nın daha büyük bir felaket gönderebileceğini ima eder.

Ertesi gece ay tutulması gerçekleşir ve Ay, tutulma esnasında kızıl renge bürünür. Bu durumu gören yerli halk büyük bir korkuya kapılır. Birçoğu gemilere doğru koşarak yiyecek ve içecek getirir. Şef ve halk, Kolomb'dan Tanrı'yı yatıştırması için adeta yalvarır. Yiyecek yardımları süratle yapılır ve Tanrı’nın affetmesi için dualar edilir.

Kolomb, kum saatine bakar; tutulmanın sona ermesine sadece birkaç dakika kalmıştır. Yerli halka, Tanrı’nın kendilerini affettiğini ve kısa süre içinde Ay'ın eski haline döneceğini söyler. Tam da Kolomb’un söylediği gibi, tutulma sona erer ve Ay eski haline döner. Yerli halk, Tanrı tarafından affedildiklerine inanır ve Kolomb’a karşı minnet duygusu artar.

Kolomb bu olayı günlüğüne şu sözlerle not eder:
"Cehalet her zaman köleliği getirir."

Kristof Kolomb, Jamaika'ya uğrayarak yardım isteyen mürettebatına yardımcı olan yerli halkla ilişkisinde çıkarcı bir yöntem kullanmıştır. Yardım kesilince Kolomb, yerli halkı korkutarak Ay tutulmasını bir fırsata çevirmiş, böylece ihtiyaçlarını yeniden karşılamış ve kendi üstünlüğünü kabul ettirmiştir. Bu olay, insanların bilgisizlikten faydalanılarak nasıl manipüle edilebileceğini gözler önüne serer.

Bu olay, bilginin ve teknolojinin insanların hayatındaki önemini bir kez daha gösteriyor. Kristof Kolomb, gökyüzü olaylarını ve astronomiyi bilen biri olarak bu bilgiyi, o dönemin teknolojisi sayılabilecek navigasyon araçlarını kullanarak kendi çıkarı için değerlendirmiştir. Bugün ise teknoloji, insanların bilgiyi anlama, paylaşma ve kullanma gücünü daha da artırdı. Ancak bu güç, doğru ellerde kullanılmadığında hala manipülasyona açık bir alan olabilir. Teknoloji ve bilgi çağında, sadece bilgilendirilmek yetmez; doğru bilgiyle hareket etmek, bireyleri özgür kılar. Cehalet, tarihte olduğu gibi günümüzde de manipülasyonun temel kaynağıdır.


  • Tarih



Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle
Kullanıcı
0 karakter