Bebek İsimleri Listesi - Z Harfi İle Başlayanlar
109
İsim | Cinsiyet | Köken | Anlamı |
Zabit | Erkek | Arapça | 1. Askere kumanda eden rütbeli asker. 2. Ticaret gemilerinden, geminin hareketini yöneten idareci. 3. İdare etme gücü olan. (Mecaz): Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran kimse. |
Zade | Erkek | Farsça | 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam. |
Zafer | Erkek | Arapça | l. Amaca ulaşma, basan. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku. |
Zafir | Erkek | Arapça | Zafer kazanan, üstün gelen |
Zağnos | Erkek | Türkçe | Bir tür doğan kuşu |
Zahid | Erkek | Arapça | Zühd sahibi, şüpheli şeyleri bile terkederek günahtan kaçan, Allah korkusuyla dünya nimetlerinden el çeken (kimse) muttaki |
Zahide | Erkek | Arapça | (bkz. Zahid) |
Zahir | Erkek | Arapça | Parlak, parlak yıldız. Allahın isimlerindendir. Kuran-ı Kerimde Hadid suresi 3. ayette geçer |
Zahire | Erkek | Arapça | (bkz. Zahir) |
Zahit | Erkek | Arapça | Dince yasak olan şeylerden sakınan |
Zahrettin | Erkek | Arapça | Dinin zerresi, Dinin çekirdeği |
Zaid | Erkek | Arapça | Artan, artıran. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır |
Zaide | Erkek | Arapça | (bkz. Zaid) |
Zaik | Erkek | Arapça | Tad alan, tadıcı, tadan |
Zaika | Erkek | Arapça | (bkz. Zaik) |
Zaim | Erkek | Arapça | 1. Kefil. 2. Prenses, şef. |
Zaime | Erkek | Arapça | (bkz. Zaim) |
Zakir | Erkek | Arapça | Zikreden, ,anan. Allahı gerektiği gibi teşbih ve tehmid eden. Kuranı öğüt verici, gerçek bir zikir olarak gören |
Zakire | Erkek | Arapça | (bkz. Zakir) |
Zal | Erkek | Farsça | İran’da eskiden kalma mitolojik bir savaşçı. Aynı zamanda horoz ibiği anlamında da kullanılıyor. |
Zambak | Erkek | Arapça | Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi |
Zamir | Erkek | Arapça | 1. İç, yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük. |
Zamire | Erkek | Arapça | (bkz. Zamir) |
Zara | Erkek | Türkçe | Anlamı bilinmiyor. |
Zarafet | Erkek | Arapça | İncelik, güzellik, zariflik |
Zarif | Erkek | Arapça | 1. Nazik ve hoş konuşan, ince ve hoş tavırlı olan kimse, kibar. 2. İnceliği, latifliği ile hoşa giden. |
Zarife | Erkek | Arapça | (bkz. Zarif) |
Zati | Erkek | Arapça | 1. Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. 2. Özle ilgili. |
Zatinur | Erkek | Arapça | Aydınlık, nurlu kişi |
Zatiye | Erkek | Arapça | (bkz. Zati) |
Zayi | Erkek | Türkçe | Kayıp, yitik. |
Zayiçe | Erkek | Farsça | Yıldızların belli zamandaki yerlerini gösteren cetvel |
Zebercet | Erkek | Arapça | Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı |
Zebih | Erkek | Arapça | 1. Kesilmiş veya kesilecek kurban. 2. Hz. İsmail ile Hz. Muhammedin babası Hz. Abdullahın lakabı. |
Zeheb | Erkek | Arapça | Altın. (bkz. Zer) |
Zehra | Erkek | Arapça | Çok beyaz ve parlak yüzlü. Hz. Muhammedin kızı Hz. Fatımanın lakabı |
Zehre | Erkek | Arapça | Çiçek. (bkz. Şükufe) |
Zehrevan | Erkek | Arapça | Kurandaki sure-i Bakara ile Sure-i Al-i İmran |
Zekai | Erkek | Arapça | Zekayla ilgili, zekaya ait |
Zekavet | Erkek | Arapça | Zeka, zeki-lik |
Zekeriya | Erkek | Türkçe | Kuran-ı Kerimde ismi geçen peygamberlerden biri |
Zeki | Erkek | Arapça | 1. Zekalı çabuk anlayan ve kavrayan. 2. Zeka belirten. |
Zekire | Erkek | Arapça | Belleği güçlü olan, unutmayan |
Zekiye | Erkek | Arapça | Anlayışlı, kavrayışlı, zeka sahibi |
Zelal | Erkek | Kürtçe | Berrak anlamında kullanılmaktadır. |
Zelem | Erkek | Arapça | Tüyü ve demir ucu bulunmayan küçük bir ok çeşididir. |
Zeliha | Erkek | Arapça | (bkz. Züleyha) |
Zemherir | Erkek | Arapça | Gündönümünden sonraki şiddetli soğuklar, kara kış. (22. Aralıktan 31 Ocaka kadar) |
Zemin | Erkek | Farsça | 1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. Konu, tema. |
Zemine | Erkek | Farsça | (bkz. Zemin) |
Zemzem | Erkek | Arapça | Kabe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun müslümanlarca kutsal sayılan suyu |
Zenan | Erkek | Farsça | 1. Kadınlar. 2. (bkz. Nisa). |
Zennişan | Erkek | Arapça-Farsça | Ünlü, tanınmış kadın |
Zennur | Erkek | Türkçe | (bkz. Zinnur) |
Zerak | Erkek | Arapça | Mavi, gök renkli |
Zerare | Erkek | Farsça | Saçıntı, saçılan şey |
Zerda | Erkek | Bilinmiyor | Anlamı ve kökeni konusunda bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bize yardımcı olabilirler. |
Zerefşan | Erkek | Farsça | 1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü. |
Zeren | Erkek | Türkçe | Anlayışlı, kavrayışlı, zeki |
Zergül | Erkek | Farsça | Altın gibi |
Zergun | Erkek | Farsça | Altın renkli, altın gibi san olan |
Zeria | Erkek | Arapça | Vesile, bahane, fırsat |
Zerin | Erkek | Farsça | Altından olan, altın gibi parlak olan, san olan |
Zerişte | Erkek | Farsça | 1. Altın tel, sırma. 2. San. |
Zerka | Erkek | Arapça | 1. Gök gözlü. 2. Gök mavisi. 3. Mavi. |
Zernigar | Erkek | Farsça | Altınla işlenmiş, yaldızlı |
Zernişan | Erkek | Farsça | Kılıç gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme, süs |
Zerr | Erkek | Arapça | Karınca yumurtası. Ebu Zerr: Ashab-ı Kiramda zühd ve takvaca meşhur bir zat |
Zerre | Erkek | Arapça | Pek ufak parça. * Atom. * Çok küçük karınca. * Güneş ışığında görünen ufacık tozlar. * Küçük boylu adam. |
Zerrin | Erkek | Farsça | 1. Altından mamul. 2. Altın renginde sarı. 3. Parlak. 4. Güzel kokulu bir cins çiçek. 5. Fulya. |
Zertar | Erkek | Farsça | 1. Altın tel, sırma. 2.Güneş ışını. |
Zerver | Erkek | Farsça | Altın yaldızlı olan |
Zerya | Erkek | Kürtçe | Okyanus demek. |
Zevahir | Erkek | Arapça | 1. Parlak yıldızlar. 2. (bkz. Zahir). |
Zeval | Erkek | Arapça | 1.Yerinden ayrılıp, gitme. 2. Zail olma, sona erme. 3. Güneşin başucunda bulunma zamanı. |
Zevkan | Erkek | Arapça | 1. Zevk bakımından, zevkçe. 2. Zevk yoluyla. |
Zevra | Erkek | Arapça | 1. Dicle nehri. 2. Bağdat şehri. |
Zevrak | Erkek | Arapça | 1. Kayık, sandal. 2. Mekkede yapılan zemzem şişesi. 3. Çiçek testisi, kadehi. |
Zevvak | Erkek | Arapça | 1. Bir şeyi çok fazla tadan. 2. Bir şeyi çok fazla deneyen. 3. Bir şeyin çok fazla farkına varan. |
Zeycan | Erkek | Farsça | Candan, cana yakın |
Zeyneb | Erkek | Arapça | Değerli taşlar, mücevherler. Zeyneb binti Cahş: Peygamberimiz (s.a.s) in hanımlarından |
Zeyneddin | Erkek | Arapça | Dinin zineti, süsü |
Zeynel | Erkek | Türkçe | Zeynelabidin adından kısalmış ad |
Zeynelabidin | Erkek | Arapça | İbadet edenlerin süsü. |
Zeynep | Erkek | Türkçe | Değerli taşlar, mücevher |
Zeyni | Erkek | Arapça | Süsle, bezekle ilgili |
Zeyniye | Erkek | Arapça | (bkz. Zeyni) |
Zeyno | Erkek | Türkçe | Zeynep adının bozulmuş hali |
Zeynullah | Erkek | Arapça | Allahın süsü |
Zeynur | Erkek | Arapça | (bkz. Zinnur) |
Zeyrek | Erkek | Türkçe | 1. İlgi çekici. 2. Eli uz, usta. 3. Akıllı, zeki. |
Zeyşan | Erkek | Bilinmiyor | İki cihanda tek olan. Tam olarak anlamını bilen ziyaretçilerimiz Zeyşan isminin tam karşılığını yorum veya iletişim yolu ile bize ulaştırabilirlerse en kısa zamanda gereken düzeltme yapılacaktır. |
Zeyyal | Erkek | Arapça | Uzun etekli |
Zeyyan | Erkek | Arapça | Süsler, pırıltılar |
Zeyyat | Erkek | Arapça | Zeytinyağı, zeytinyağı yapan kimse |
Ziba | Erkek | Farsça | 1. Süslü, güzel. 2. Yakışıklı. |
Zibaru | Erkek | Farsça | Güzel yüzlü, dilber |
Zican | Erkek | Farsça | 1. Canlı, canayakın, candan. |
Zihni | Erkek | Arapça | Zihinle, akılla ilgili |
Zihniye | Erkek | Arapça | (bkz. Zihni) |
Zikra | Erkek | Arapça | 1. Anma, hatırlama. 2. İbret, örnek. 3. Öğüt. |
Zikri | Erkek | Arapça | Anma ile ilgili |
Zilan | Erkek | Kürtçe | Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. |
Zinde | Erkek | Farsça | 1. Diri, yaşayan, canlı. 2. Dinç, sağlam, güçlü kuvvetli. |
Zinet | Erkek | Arapça | Süs, bezek |
Zinnur | Erkek | Arapça | Nurlu, ışıklı, aydınlık |
Zinnure | Erkek | Arapça | (bkz. Zinnur) |
Zinnureyn | Erkek | Arapça | İki nur sahibi. Hz. Osmana Hz. Muhammed (s.a.s)in iki kızıyla evlendiği için bu ad verilmiştir |
Zirve | Erkek | Arapça | Doruk, bir şeyin en yüksek noktası, tepesi |
Zişan | Erkek | Arapça | 1. Şanlı, sereni. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. |
Zivekar | Erkek | Arapça | Vekarlı. Vakar dolu. Vakar sahibi |
Ziver | Erkek | Farsça | Süs, bezek |
Ziverbey | Erkek | Türkçe | (bkz. Ziver) |
Ziya | Erkek | Arapça | Aydınlık, parlaklık, nur, ışık |
Ziyad | Erkek | Türkçe | Fazlalık, çokluk. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. Ziyat |
Ziyaeddin | Erkek | Arapça | Dinin ışığı, aydınlığı |
Ziynet | Erkek | Türkçe | (bkz. Zinet) |
Ziyneti | Erkek | Arapça | Süsle, bezekle ilgil |
Zobu | Erkek | Türkçe | 1. İri yarı, kadın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetlilere verilen ad. |
Zöhre | Erkek | Türkçe | Mitolojide, şehvet, müzik ve aşkı temsil eden ve divan edebiyatımızda zühre olarak adlandırılan bir yıldız. Kaynak: eksisozluk Bknz Zühre |
Zoral | Erkek | Türkçe | Zor al |
Zorbey | Erkek | Türkçe | Zor ve Bey kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. |
Zorlu | Erkek | Türkçe | 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı.4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken. |
Zübeyde | Erkek | Arapça | Öz, asıl, cevher |
Zübeyir | Erkek | Arapça | (bkz. Zübeyr) |
Zübeyr | Erkek | Arapça | Yazılı, küçük şey |
Zuhal | Erkek | Arapça | Güneşe uzaklık bakımından altıncı durumda olan gezegen, satürn |
Zühal | Erkek | Arapça | Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn) |
Zühdi | Erkek | Arapça | (bkz. Zühdiye) |
Zühdiye | Erkek | Arapça | Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır |
Züheyr | Erkek | Arapça | 1.Küçük çiçek, çiçekcik. 2. Banet Suad kasidesinin sahibi olan Kabın kendisi gibi şair olan babası. |
Zühra | Erkek | Arapça | Cennette bir çiçek. Bu isim hakkında daha fazla bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bize ulaşabilirler. |
Zühre | Erkek | Arapça | Çoban yıldızı, venüs |
Zuhur | Erkek | Arapça | Görünme, meydana çıkma, baş gösterme. |
Zuhuri | Erkek | Arapça | Orta oyununda komik rolünü yapan kimse |
Zülâl | Erkek | Arapça | Saf, berrak, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. * Yumurta akı |
Zülal | Erkek | Arapça | 1. Hafif, saf ve tatlı su. |
Züleyha | Erkek | Arapça | Hz. Yusuf un hanımı, güzelliğiyle ünlenmiştir |
Zülfa | Erkek | Osmanlıca | Yakınlık, yaklaşma. |
Zülfi | Erkek | Arapça | 1. (bkz. Zülfıkar). 2. Kılıcın kabzasına iliştirilen süs. |
Zülfibar | Erkek | Farsça | Dağılmış, saçılmış saç |
Zülfikar | Erkek | Arapça | 1. Hz. Peygamberin Hz. Aliye hediye ettiği çatal ağızlı kılıç. 2. İki parçalı. |
Zülfiyar | Erkek | Farsça | Sevgilinin zülüflü saçı |
Zülfiye | Erkek | Arapça | Saçları çok güzel olan |
Zülfizar | Erkek | Farsça | Ağlayan, inleyen saç |
Zülfü | Erkek | Arapça | Zülfikârla ilgili |
Zülfükar | Erkek | Arapça | Hz. Alinin ünlü çatal ağızlı kılıcı |
Zülkarneyn | Erkek | Arapça | 1. İki boynuzlu anlamında. 2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen şahıs. 3. Büyük İskender. Kur’an-ı Kerim’de toplam 6 ayette geçmektedir. |
Zülüf | Erkek | Türkçe | Saçın adrift halinden, atraktif bir görüntü sağlamak amacıyla, ayrıca üzerine yoğunlaşılan, ayrı bir görüntüyle salınan saç parçası, bölümü... (bkz: percem), (bkz: kakul). |
Zümer | Erkek | Arapça | 1. Zümreler, gruplar. 2. Kuran-ı Kerimin 39. süresi. |
Zümra | Erkek | Arapça | 1. Güzel, iyi ahlaklı. 2. Cesur, yiğit, yürekli. 3. Zeki, bilgili kadın. |
Zümrüt | Erkek | Arapça | Parlak yeşil renkli kıymetli taş |
Zürare | Erkek | Arapça | Saçıntı, saçılan şey |
- bebek isimleri
- Z harfi
Tepkini Göster
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle